Okuryazmazlık Üzerine

Türkiye’nin  okuryazarlık serüveni çok uzun sürmedi. Bunu tarihsel anlamda ve Avrupa ülkeleriyle karşılaştırarak söylüyorum. Matbaa zaten çeyrek binyıl geç gelmişti. Türkiye’de çoğunluğun okuryazar  olduğu zaman dilimi (1950-2000)  yarım yüzyıl kadardır. Şimdi “okuryazmaz”lık dönemine geçiyoruz. İlkokul çağında çocukları ya da torunları olanlar fark etmişlerdir. Okula başlayanlar okuryazarlığın ilk yarısını, yani okumayı kolayca başarsalar da iş yazmaya […]

Okumaya Devam Et
Posted On :

Zaman ve Roman

Bir süredir “Netflix döneminde romanın yaşama şansı var mı?” sorusunu soruyor, aklıma gelenleri bir takım toplantılarda dillendiriyor ya da burada olduğu gibi yazıya dökmeye çalışıyorum. Belli ki bu soru beni ilgilendiriyor. Şundan:  Son iki kitabım, yani 29. ve 30. kitaplarım,  roman türünde oldu. (“Babıali’de Cinayet: Gazeteciyi Kim Öldürdü?”  ve “Ada”)   Son iki yılımı roman yazarak […]

Okumaya Devam Et
Posted On :
Emeritus Prof.Dr.Haluk Şahin

Bugün Kimi Linç Ediyoruz Arkadaşlar?
Emeritus Prof.Dr.Haluk Şahin

Fazıl Say’ı mı, Ara Güler’i mi, Şükrü Erbaş’ı mı , Yılmaz Özdil’i mi yoksa bir başkasını mı? Bugün kimi parçalara ayırıp duvara asacağız, kimin kanını içeceğiz, kimi rezil rüsva edeceğiz, kimi bitireceğiz? Soruyu birinci çoğul şahsın ağzından sormamın nedeni şu: Fıtri olarak o kapasite doğallıkla ben de var. Dikkat etmezsem ben de bir linççiler güruhuna […]

Okumaya Devam Et
Posted On :