Blockchain teknolojisinin Türkiye’de yaygınlaşması, faydalarının araştırılması ve kullanımının artırılması amacıyla 2018 Haziran’ında Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) liderliğinde kurulan Blockchain Türkiye Platformu (BCTR) çatısı altında dört ana çalışma grubu yer alıyor. Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Dijital Kimlik”, Üretim, Lojistik ve Ulaşım Çalışma Grubu tarafından hazırlanan “Tedarikçi Tanıma Platformu”, Hukuk, Düzenlemeler ve Kamu İlişkileri Grubu tarafından hazırlanan “Dünyada Blokzinciri Regülasyonları ve Uygulama Örnekleri Karşılaştırma” raporları yayımlanarak kamuoyu ile paylaşıldı.
İnsanlık tarihinin önemli dönüm noktalarından birisini teşkil etme gücüne sahip Blockchain teknolojisinin, Türkiye’de yaygınlaşması, faydalarının araştırılması ve kullanımının artırılması için Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) himayesinde kurulan ve 8 Haziran 2018 tarihinde duyurusu gerçekleşen ve 5 Ekim 2018’de ilk toplantısını yapan Blockchain Türkiye Platformu (BCTR), henüz kuruluşunun ilk yılını tamamlamadan 37’si Platin ve 25’i Altın olmak üzere, 15 farklı sektörden 62 üyeye ulaştı. Ayrıca platform, içlerinde T.C. Ticaret Bakanlığı, TÜBİTAK-BİLGEM, TÜBİSAD, MÜSİAD gibi kurumların ve çeşitli üniversitelerin de dâhil olduğu 10 işbirliği anlaşması ile arzu edilen kamu-özel sektör-sivil toplum birlikteliği için arayüz olma görevini de üstlendi.
Blockchain Türkiye Platformu çatısı altında, üyeleri ve iş birliği yaptığı kurumların katılımı ile oluşturulan, dört ana çalışma grubu yapılandırıldı. Bu gruplar; “Bankacılık, Finans ve Sigortacılık”, “Hukuk, Düzenlemeler ve Kamu İlişkileri”, “Üretim, Lojistik ve Ulaşım” ve “Teknoloji, Eğitim ve Etkinlikler” olarak belirlendi.
Her bir çalışma grubu blockchain konusunda en çok merak edilen, gündemde olan ve günümüzün ihtiyaçlarına cevap veren çeşitli alt başlıklarda özel raporlar üretmek için ortak bir şekilde, yoğun bir çalışma sürecini geride bıraktı.
Türkçe ve İngilizce, çift dilde hazırlanan raporlar Blockchain Türkiye Platformu www.bctr.org internet sitesi altında yer alan “Çalışma Grupları” bölümüne girilerek ücretsiz olarak indirilebiliyor.
Bundan sonraki süreçte de oluşturduğu ekosistemin katkıları ile Türkiye’ye fayda sağlamak üzere eğitim ve etkinlikler düzenleyerek, yeni bilgilendirici yayımlar ve içerikler oluşturarak, bilim, sanayi ve teknoloji akademileri, düşünce kuruluşları, üniversiteler, diğer ülke ve birliklerin blockchain platformları ve konsorsiyumlarıyla önemli iş birliklerine imza atarak çalışmalarına devam edecek.
Bankacılık, Finans ve Sigortacılık Çalışma Grubu: Dijital Kimlik Raporu
İnsanlar doğdukları andan itibaren kendilerini tekil olarak tanımlayacak kimlik bilgilerine sahip oluyorlar ve bu bilgilere zaman içerisinde yenilerini eklerler hatta farklı yerlere kayıt oluşturdukları sırada kendisi için farklı kimlikler yaratıyorlar. Eski zamanlarda kişilerin kendilerini ispat etmesi görünüm, tanıdıklar vasıtasıyla mümkün olurken genişleyen ekosistemlerde daha resmi araçlara ihtiyaç duyulmuş ve nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport, fatura ve benzeri fiziksel dokümanlar ile kim olduklarını ispatlamaya başlamışlardır.
Günümüz dijitalleşen dünyasında ise, dijitalleşmenin getirdiği imkanlardan azami fayda sağlamak için “dijital kimlik” kavramı ortaya çıkmış olup kişilerin kendi kimlik bilgilerini dijital ortamda farklı kurumlar ile paylaşabilmesi bu sayede kayıt, başvuru gibi süreçlerin tamamını dijital gerçekleştirebilmesi mümkün hale gelmiştir. Hatta bu süreçlerde kişilerin kendi verilerini kaynağını değiştirmeden kendisini kanıtlama amaçlı paylaşması sağlanabiliyor.
BCTR “Bankacılık, Finans ve Sigortacılık” Çalışma Grubu tarafından hazırlanan raporda dijital kimliğin neden önemli olduğu ve örnek kullanım senaryolarından yola çıkılarak ekosistem paydaşları belirlendi. Rapor dijital kimliğin hemen tüm sektörlerde kullanım alanı bulunup kamu ve özel paydaşların bir araya gelmesi ile daha büyük etki yaratmasının mümkün hale geldiğini vurguluyor ve bu süreç içinde blockchain teknolojisinin rolünü, faydasını ve dezavantajlarını etraflıca ele alıyor.
Üretim, Lojistik ve Ulaşım Çalışma Grubu: Tedarikçi Tanıma Platformu Raporu
Verimli bir tedarik zinciri yönetimi, şirketlerin daha iyi hizmetler sunarken maliyetlerini düşürmelerine ve müşteri memnuniyetini arttırmalarına yardımcı oluyor. Tedarik zincirinde maliyetleri düşürmenin ve daha iyi hizmet vermenin anahtarı başarılı bir taşımacılık, depolama, envanter yönetimi ve aksaklık yaşatmadan anlaşılan koşullara göre gerçekleştirilen ödemelerdir. Ancak bunları başarmak her zaman göründüğü kadar kolay değildir. Tedarik zinciri uzmanları ve yöneticileri tedarik zinciri süreçleri boyunca yoğun bilgi akışına ihtiyaç duyuyor ve farklı engellerle karşı karşıya kalıyor.
BCTR “Üretim, Lojistik ve Ulaşım” Çalışma Grubu tarafından hazırlanan rapor, bahsedilen problemleri çözmek adına blockchain tabanlı bir Tedarikçi Tanıma Platformu çözümü ortaya koyuyor. Bu çözüm teknik gereksinimlerden ziyade farklı tarafların içinde bulunduğu bir uzlaşma modeli oluşturmayı analiz ediyor ve bu model içinde uygulanması gereken süreçleri ele alıyor.
Hukuk, Düzenlemeler ve Kamu İlişkileri Çalışma Grubu: Dünyada Blokzinciri Regülasyonları ve Uygulama Örnekleri
Blockchain Türkiye Platformu (BCTR) tarafından karşılaştırmalı olarak hazırlanan rapor ile blokzinciri teknolojisine yönelik dünya çapındaki regülasyon çalışmalarını okuyucuların dikkatine sunuyor. Çalışma kapsamında, dünyada hâlihazırda hazırlık aşamasında olan ve tamamlanmış mevzuat çalışmaları, günümüzde karşımıza çıkan uygulama alanları ile birlikte ana hatlarıyla ele alındı. Sonuçta BCTR olarak blokzinciri teknolojisine ilişkin regülasyon ihtiyacı ve benimsenmesi gereken politikalara dair görüşlerimiz okuyucularımızın dikkatine sunuldu. Bu raporun hazırlanma sürecinde, Türkiye Bilişim Vakfı ve rapora katkılarını sunmuş olan üyeler tarafından, Türkçe ve yabancı birçok kaynaktan yararlanılarak; en güncel gelişmelerin ortaya konulması hedeflendi.
Dünya çapındaki blokzincirine yönelik hukuki gelişmeler incelendiğinde ülkelerin bu aşamada önünde iki seçenek bulunduğu söylenebilir. Bunlardan ilki; blokzinciri teknolojisini doğrudan mevcut mevzuat altında düzenlemeye tabi tutmak veyahut bu teknolojiye yeni bir düzenleme çerçevesi getirmek. İkincisi ise doğrudan bir regülasyon çalışmasında bulunmadan sektörde oyuncuların blokzinciri teknolojisine ve uygulamalarına ilişkin tepkilerini gözlemleyerek nasıl bir regülasyon ihtiyacı olduğunu ortaya koymaktır. Her iki yaklaşım da olumlu ve olumsuz yanlarıyla eleştirilere tabi tutulsa da başta Türkiye olmak üzere ülkelerin bu yeni teknolojiye kayıtsız kalması mümkün değildir.2