Shining Star Awards’19” Ödülleri Sahiplerini Buldu

Eğlence sektöründe Türkiye’nin ilk ve tek yarışması ‘Shining Star Awards 2019, Crowne Plaza Florya Otel’de düzenlenen görkemli gece ile sahiplerini buldu. Bu yıl 6’ncısı düzenlenen gecede 16 kategoride 20 kurum ve kuruluş ödül aldı. Sektörün gelişimi için bu yarışmanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Tureks Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü Nergis Aslan, “Fuarlar, büyük ölçüde ticari platformlar olsa da sosyal sorumluluk değerleri taşımalıdır inancındayız.Bu bakış açımızla eğlence ve rekrasyon olgusunun toplumsal yaşam kalitesinin artması, sağlıklı nesillerin yetişmesi amaçlarına hizmet etmesine gerektiğine inanıyor ve bu konuda farkındalık yaratmaya çalışıyoruz” dedi.

Eğlence dünyasını bir araya getiren ATRAX19 çatısı altında düzenlenen Türkiye eğlence, etkinlik ve rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması olan “Shining Star Awards’ 19 Eğlence, Etkinlik ve Rekreasyon Ödülleri” bu yıl 6. kez gerçekleşti. Eğlence temalı tüm projeleri kucaklamak amacıyla 16 önemli kategoride gerçekleşen ödül töreninde 20 proje ödüllendirildi.Zorlu bir süreçten geçen jüri üyeleri kararını verdi ve en başarılı projeler ortaya çıktı. Tüm projelerin, jüri üyeleri tarafından tek tek ve toplu değerlendirmesinin ardından eğlence dünyasının en başarılı yatırımları belli oldu.

En Özel Kategori Üniversitelerin

Üniversitelere özel kategorinin de bulunduğu yarışma ‘Mutlu Şehirler’ kurmanın önemini ortaya koydu. Gençlerin birbirinden farklı projeleri adete bir beyin fırtınasına sahne oldu. Rekreasyon, Spor Bilimleri, İletişim, Peyzaj Mimarları, Mimarlık, Şehir Planlamacıları Bölümlerini kapsayan yarışma farklı disiplinler arası koordinasyonu sağlayarak üniversiteleri, üreticiler, yatırımcılar, etkinlik yöneticileri ve hizmet alıcıları (belediye-otel-AVM-kurumsal firmalar vs) ile bir araya getirdi.

Ödül alanlar ;

Yılın Mutlu Şehri

İzmir Büyükşehir Belediyesi

Kayseri Spor A.Ş

Yılın Mutlu İlçesi

Bursa Nilüfer Belediyesi

En Başarılı Yeni Ürün

Polin Waterparks Splash Vr

Dof Robotik A.Ş – Hurricane 360 VR

En Başarılı Temalı Açık Alan

The Land Of Legends

En Başarılı Belediye Parkı

Fethiye Şehit Fethi Bey Belediye Parkı

Orhangazi Belediyesi Araba Dünyası

En Başarılı Müze

Adana Müzesi

Yıldızlı Proje

Macera İzmir Akçapark

Yılın Yatırımcısı

The Land Of Legends – Eko Temalı Park Turizm İşletmeleri A.Ş

Yılın İhracat Yıldızı

Polin Waterparks

Yılın İhracat Atılımı Yapan Yıldızı

Dof Robotik A.ş

Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi

Marmara Üniversitesi

En Başarılı Festival

İzmir Gençlik Festivali

Üniversitelere Özel Kategori

  • 1. Akdeniz Üniversitesi
  • 2. Eskişehir Teknik Üniversitesi – Ankara Üniversitesi

İş Ve Ekonomi Dünyası 8. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde Buluşuyor

Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası etkinliklerinden Uludağ Ekonomi Zirvesi, 22-23 Mart’ta gerçekleşecek. Bu yıl 8’incisi düzenlenen Zirve, Türkiye ve dünyadan 1500’ün üzerinde katılımcıya ve 100’ün üzerinde konuşmacıya ev sahipliği yapacak.

Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından bu yıl 8’ncisi düzenlenen, Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası buluşmalarından biri olan Uludağ Ekonomi Zirvesi, 22-23 Mart 2019 tarihlerinde gerçekleşecek.

İki gün boyunca Türkiye’den ve dünyadan 1500’ün üzerinde katılımcıyı ağırlayacak olan Zirve’de, 100’ü aşkın konuşmacı yer alacak. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde sanayiden ticarete, üretimden perakendeye, finanstan teknolojiye kadar pek çok sektörün nabzı tutulacak, iş dünyasına ve ekonomiye yön verecek gelişmeler konuşulacak.

T.C. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Başbakan Eski Yardımcısı Mehmet Şimşek’in konuşmacı olarak katılacağı Zirve’de bu yıl yer alacak yabancı konuşmacılar arasında, BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı Direktörü Prof. Jeffrey D. Sachs, dünyanın önde gelen teknoloji ve yapay zeka şirketlerinden 2021.AI’nin kurucusu Mikael Munck, Blockchain.com’un kurucu ortağı Nicolas Cary, Shazam’ın kurucusu Philip Inghelbrecht, Global Girişimciler Derneği (Global Entrepreneurs Foundation) Başkanı Derik Kim, Uniti Electric Car CEO’su Lewis Horne ve China Market Research Group kurucusu Shaun Rein gibi isimler yer alıyor.

Zirve’de ilk defa Cumhurbaşkanlığı’ndan 4 önemli isim Türkiye Vizyon 2023 oturumunda bir araya gelecek. Dijital Dönüşüm Ofis Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez, Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan ile birlikte Türkiye’nin yarınını konuşacaklar.

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ayrıca TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, Türk Telekom CEO’su Paul Doany, Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan, Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, Fiba Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, HSBC Türkiye CEO’su Selim Kervancı, Limak Onursal Başkanı Nihat Özdemir, Borusan Yönetim Kurulu Üyesi Agah Uğur, Uipath Türkiye CEO’su Tansu Yeğen, Socar CEO’su Zaur Gahramanov gibi Türkiye ekonomi ve iş dünyasına yön veren isimler de konuşmacı olarak yer alacak. Bu yıl etkinliğe katılacak dikkat çekici isimlerden bir diğeri de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu olacak.

Türk iş dünyasını temsil eden büyük şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanları ve üst düzey yöneticilerinin yer aldığı Zirve’ye ABD, Kanada, İsveç, İsviçre, Ürdün, Nijerya, İngiltere, Güney Kore, Hollanda, Çin, Slovakya ve Estonya gibi ülkelerden uluslararası katılımlar gerçekleşecek.

Zirve’de ayrıca başarılı işlere ve yeniliklere imza atan girişimciler, dikkat çekici konularla ekonomiye yön verecek yenilikleri ve beklentilerini anlatacaklar.

Uludağ Ekonomi Zirvesi, bu yıl yine Stars Of Region start up yarışmasına ev sahipliği yapacak. Galata Business Angels ve Endeavor iş birliği ile gerçekleştirilecek yarışmada katılımcılar, girişimlerini Türkiye’nin en büyük melek yatırımcıları ve start up dostu liderlerinin karşısında anlatıp, yatırım çekmeyi ve büyük ödülü almayı hedefleyecekler. Yarışmaya, Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve bölgeden girişimcilerin de katılması bekleniyor.

İTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Jerfi Aji’ye İtalya’dan Ödül

İstanbul Teknik Üniversitesi Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi (MİAM) Öğretim Üyesi ve konser piyanisti Jerfi Aji, İtalya’da düzenlenen piyano yarışmasından ödülle döndü. Doç. Dr. Jerfi Aji, İtalya’nın önde gelen plak şirketlerinden Vermeer etiketi için kayıt yapacak ve basılan CD’nin dünya çapında dağıtımı yapılacak.

Konser piyanisti ve İTÜ Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde (MİAM) akademisyen olarak çalışmalarını sürdüren Doç. Dr. Jerfi Aji, 24-25 Ocak tarihlerinde İtalya’nın Catania şehrinde düzenlenen Sicilya Uluslararası Piyano Yarışması’nda ödül kazanan 3 finalistten biri olmayı başardı. Jüri başkanlığını Avustralyalı duayen piyanist Leslie Howard’ın yaptığı ve iki etapta gerçekleşen yarışmada Aji, ilk gün Bach ve Debussy’den eserler seslendirerek 15 yarışmacı arasından ilk altıya kaldı. 25 Ocak’ta düzenlenen finalde ise Ravel ve Scriabin’in eserlerini yorumlayarak ödüle hak kazandı. Aji ödül olarak Messina şehrinde İtalya’nın önde gelen plak şirketlerinden Vermeer etiketi için kayıt yapacak ve basılan CD’nin dünya çapında dağıtımı yapılacak. Sicilya Uluslararası Piyano Festivali ve Yarışması, uluslararası sanatsal değişim amacıyla kurulmuş ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Artopia ile Catania Belediyesi’nin ortak ev sahipliğinde düzenleniyor. Festival, sanatsal eğitim ve performansın İtalyan mimarisi, tarihi ve gastronomisi ile etkileşimiyle desteklenmesini amaçlarken, festival kapsamında düzenlenen yarışma genç yeteneklerin teşviki ve yükselişte olan sanatçıların keşfedilmesi gayesini taşıyor.

 

Jerfi Aji’nin yarışmada seslendirdiği eserler aşağıdaki gibidir:

1.etap:

J. S. Bach – Partita No.1 (Prelude, Allemande, Gigue)

C. Debussy – L’isle joyeuse

Final:

M. Ravel – Sonatine

A. Scriabin – Sol el için Noktürn, Op. 9 No.2

A. Scriabin – 4. Piyano Sonatı

Dijital Gaspçılardan Nasıl Kurtulursunuz

Çağımız, bilgi çağı. Hem bireyler hem de kurumlar için sahip oldukları veriler, çok büyük önem taşıyor. İster cep telefonunuzdaki rehberiniz, fotoğraflarınız, videolarınız ya da hesap bilgileriniz olsun, ister şirket sunucularında depolanan yüzlerce terabaytlık veriler olsun… Hiç fark etmiyor. Hepsi çok önemli ve değerli. Kaybetmek, erişememek çağımızın kabusu. Sahip olduğumuz veriler bu kadar değerli olunca, bundan haksız kazanç elde etmek isteyen modern gaspçılara yönelik de büyük bir fırsat doğuyor. Dijital gaspçılar, verilerinizi şifreleyerek çok yüksek meblağlar karşılığında yeniden erişime açıyorlar. Kendinizi, bu rahatsız edici senaryonun içinde bulmanızı önleyecek çözüm önerilerini, Beyaz Net Genel Müdürü Mehmet Fatih Zeyveli aktardı.


Sanal ortamdaki Cryptolocker benzeri tehditlerin sayısı ve fidye miktarları gün geçtikçe artıyor. Bir gün bilgisayarınızı açıyorsunuz. Bir bakıyorsunuz ki, bilgisayar ortamındaki dosyalarınız, bütün çalışmalarınız ve belgeleriniz şifrelenmiş; size de bir not bırakılmış: “Dosyalarınıza ulaşmak istiyorsanız bizimle irtibata geçin”. Sonrasında sizden bilgisayarınızda bulunan ama şifreli olan dosyaları açmak için bir miktar para isteniyor. Siz parayı gönderdikten sonra bilgisayarınıza bağlanıp şifreyi çözüyorlar. Eskiden bu işlem için fidyecilerin istediği bedel, 1.000 dolar civarında idi. Pazarlıkla biraz düşürüp 500 ila 800 dolar ödeme yaparak dosyalarınızı kurtarabiliyordunuz. Şimdi ise rakamlar inanılmaz arttı. Artık 40 bin-50 bin TL isteniyor ve pazarlıkta da çok düşmüyorlar. Belgeleri kendisi için çok değerli olan birçok kişi ve kurum, yüksek miktarlarda parayı çoktan ödedi. Parayı ödememeyi tercih eden birçok kişi de dosyalarını kaybetti. Peki, bu zararlı yazılımlar nasıl bulaştırılıyor ve bu yazılımlardan kurtulmak nasıl mümkün olabilir?

VERİLERİN AYRI BİR ORTAMA TAŞINARAK DÜZENLİ YEDEKLEME YAPILMASI ÖNEMLİ

Beyaz Net Genel Müdürü Mehmet Fatih Zeyveli, her şeyden önce düzenli yedeklemenin büyük bir önem taşıdığını vurguluyor. Böyle bir sıkıntı başımıza geldiğinde fidye vermek zorunda kalmamak için düzenli yedeklemeye önem vermemiz gerekiyor. Yedekten geri dönen dosyalarımıza kolaylıkla ulaşabilir ve birkaç günlük kayıpla hayatımıza devam edebiliriz. Zeyveli, yedek alınırken dikkat edilmesi gereken unsurlara da dikkat çekiyor; “Yedekler ayrı bir ortamda olmalı ve sürekli erişilebilir olmamalı. Fidyeciler zararlı yazılımı bulaştırdıkları sistemlerde genelde yedekleri de şifreliyorlar. Bu da yedeği anlamsız kılıyor. Daha etkili bir çözüm için yedeklerinizi ayrı bir ortama taşımalı, birden fazla yedek tutmalısınız. Çok kullanan kalmadı ama tek yazımlık CD/DVD’ye yedek almak iyi bir çözüm olabilir” diyor.

DİKKAT! KENDİNİZ BULAŞTIRIYORSUNUZ

Zararlı yazılımların nasıl bulaştığı sorusunun çok ilginç bir yanıtı var. “Siz bulaştırıyorsunuz” Birçok kullanıcı zararlı yazılımları bilgisayarlarına kendileri indiriyor. Fidyeciler gayet inandırıcı hikayeler yazarak, dosyayı indirme konusunda kullanıcıları ikna edebiliyor. Mesela çok yüksek rakamlı bir telefon faturası maili görüp, “Nasıl olur?” diyerek faturaya tıklıyorsunuz ya da “Kargonuz yerine ulaştırılamadı” mailine kanıp, adres değişikliği formunu indiriyorsunuz. Hatta Yüksek Seçim Kurulu’ndan gelen oy kullanamayacağınız yönündeki maile inanıp ilgili dosyayı indiriyorsunuz. Sizin müdahalenizle indirilen dosya bir kez çalıştıktan sonra bilgisayar sizin kontrolünüzden çıkıyor. Bu nedenle hangi linke tıklandığına ve hangi programın yüklendiğine çok dikkat etmek gerekiyor.

ZARARLI YAZILIMLARI ENGELLEMENİN YOLLARI

Zararlı yazılımları engelleyebilmenin mümkün olduğunu belirten Beyaz Net Genel Müdürü Mehmet Fatih Zeyveli, engelleme yöntemlerini şöyle sıralıyor: “Akıllı Masaüstü Bilgisayar Güvenliği Çözümleri, DNS Güvenliği Çözümleri, Beyaz Liste Çözümleri, Sandbox (kum havuzu) Çözümleri ve Linux ya da Milli İşletim Sistemimiz Pardus’u kullanmak yazılımları engelleyecektir. Fidyeciler, her bir saldırıda zararlı uygulamalarını sürekli değiştiriyorlar ve yaptıkları saldırı birkaç saat sürüyor. Birkaç saat içinde bulaştırabildikleri kadar kişiye ulaşmaları gerekiyor. Bir süre sonra uygulamaları veya mailleri kara listeye düşüyor ve güvenlik sistemleri tarafından engellenmeye başlıyor. İlk başta anti-virüs yazılımları tarafından tanınamadığı için davranışa göre de engelleme yapan Akıllı Masaüstü Bilgisayar Güvenliği Çözümleri, virüsleri davranışından anlayıp bu zararlı yazılımları engelleyebiliyor. DNS Güvenliği Çözümleri’nde ise fidyeciler genellikle her saldırı öncesi yeni bir DNS adı satın alıyorlar. telekomefatura.com gibi bir adres üzerinden size mail gönderiyorlar. Yeni alınan DNS alan adlarını kontrol eden ve bu alan adlarına erişimi engelleyen çözümler büyük oranda bu tehditleri engelliyor. DNS Firewall diye de adlandırılan bu çözümler özellikle kurum bilgisayarlarını korumada çok faydalı oluyor.

ZARARLI YAZILIMLARA KARŞI BEYAZ LİSTE, SANDBOX, LINUX VE PARDUS…

Sadece kullandığımız yazılımları belirlesek, bunun dışında hiç bir uygulama çalışmasa, bilgisayarımıza herhangi bir şey bulaşma imkanı da kalmaz. Bunu yapan uygulamalara beyaz liste uygulamaları deniyor ve beyaz liste yöntemi ile çalışan bir bilgisayarda, üzerine tıklasanız bile bir fidye yazılımının çalışması mümkün değil. Bir diğer yöntem olan Sandbox (kum havuzu) Çözümleri ise daha çok kurumsal altyapılarda kullanılıyor. Herhangi yeni bir dosya geldiğinde onu önce farklı bir ortamda otomatik çalıştırarak deneme mantığına dayanıyor. Yeni bir dosya geldiğinde sistem bu dosyayı boş sanal bir bilgisayarda çalıştırır. Dosyanın neler yaptığını inceler ve zararlı faaliyet tespit ederse dosyayı engeller. Bu sayede fidye yazılımı benzeri birçok zararlı yazılım engellenir. Bir diğer çözüm de masaüstü bilgisayarda Linux veya Milli İşletim Sistemimiz Pardus kullanmak. Linux ve Pardus ortamlarında henüz bu tür zararlılar yok.”

Alacak Sigortası’nda İkinci Faza Geçiliyor

1 Ocak’ta yürürlüğe giren Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası’nda ikinci faz için çalışmalar hızlandı. İlk etapta 25 milyon TL’ye kadar cirosu olan mikro ve küçük ölçekli şirketleri kapsayan uygulamaya, yıl ortasına doğru 125 milyon TL’ye kadar cirosu olan orta ölçekli şirketler de dâhil edilecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere (KOBİ) yönelik Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası 1 Ocak’ta yürürlüğe girdi. İlk etapta 25 milyon TL’ye kadar cirosu olan mikro ve küçük ölçekli şirketlerle başlatılan uygulamaya, yıl ortasına doğru bu kez 125 milyon TL’ye kadar cirosu olan orta ölçekli şirketler de dâhil edilecek. Alacak sigortası ile ilgili gelişmeleri değerlendiren IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Murat Çiftçi, “Devletimiz KOBİ’lerin tamamını ticari alacak sigortası ile buluşturmayı hedefliyor. Aslında neticeler de alınmaya başlandı. Datalara baktığımızda sigorta şirketlerinde bu ürünle ilgilenen 10 müşteriden biri alacak sigortası ürününü almaya başlamış durumda. 2019 sonunda bir önceki yıla göre en çok büyüme gerçekleştirecek branşlardan birinin, Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası olacağını düşünüyoruz” dedi.

Uygulama genişletiliyor

Uzun zamandır beklenen Destekli Ticari Alacak Sigortası’nın 3 segmentte uygulandığını kaydeden Murat Çiftçi, “Alacak sigortası yaptıran 3 milyon TL’ye kadar satış yapan şirketler alıcılarına 100 bin TL, 3 milyon TL ile 10 milyon TL arası satış yapan şirketler alıcılarına 200 bin TL, 10 milyon TL ile 25 milyon TL arası satış yapan şirketler ise alıcılarına 300 bin TL tutarında kestikleri her bir fatura karşılığında teminat garantisi sunuyorlar” dedi. Murat Çiftçi ayrıca, KOBİ’lerin herhangi bir şekilde krize uğramaları, iflas yaşamaları ya da konkordato ilan etmeleri durumunda, sigorta kapsamında kendilerine açılan limit karşılığında, bu kaybı teminat altına almış olduklarınız belirtti.

Alacak sigortasına yoğun ilgi var

Sigorta sektörünün 2018 yılını 54.6 milyar TL’lik bir prim üretimi ile kapattığına dikkat çeken Murat Çiftçi, “Alacak sigortası yeni bir ürün olduğu için henüz sigorta havuzunda ciddi rakamlara ulaşmış değil. Ancak 2019 sonu itibariyle sektörümüzün büyümesinde önemli kalemlerden birinin alacak sigortası olmasını bekliyoruz. Datalara baktığımızda sigorta şirketlerinde bu ürün ile ilgili yoğun bir ilginin olduğunu gözlemliyoruz” dedi. Sistemin piyasadaki nakit döngüsünü rahatlatacağını da vurgulayan Murat Çiftçi, “Türkiye genelinde 15 bin acente ve 150 sigorta brokerlik şirketi poliçe kesebilir durumda. KOBİ’lerimizin bunlardan herhangi birine başvurarak datalarını paylaşmaları yeterli. Ürün hangi sigorta şirketinden alınırsa alınsın, KOBİ’ler kendi parametreleri doğrultusunda prim ödüyorlar” dedi. Murat Çiftçi ayrıca, bu ürünün KOBİ’leri risk yönetimi ile tanıştırarak, sigorta alışkanlığının kazanılması ile birlikte diğer ürünlerdeki penetrasyona da pozitif katkı sağlayacağını ifade etti.

Aston Martin’in En Ateşlisi Türkiye Showroom’larında Yerini Aldı.

İngiliz Efsanesi Aston Martin’in yeni amiral gemisi olarak açıkladığı ‘DBS Superleggera’ Aston Martin Türkiye Showroom’larında yerini aldı. 715 beygirlik V12 motoru ile dikkat çeken otomobil, İngiliz üreticinin şu ana kadarki ürettiği en hırçın tasarımına sahip. Kıvrımlı hatlarıyla oldukça ateşli görünen aracın kaputunun altında 715 beygirlik V12 ünite bulunuyor. DBS Superleggera, 0’dan 100 km/s hıza 3.4 saniyede ulaşıyor. Aston Martin Türkiye distribütörü olan D&D Motorlu Araçlar’ın Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Kaya DBS Superleggera’nın 675 Bin Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulduğu açıkladı.

İngiliz lüks otomobil üreticisi Aston Martin, asfaltlar yeni efendisi 2019 model DBS Superleggera’yı tanıttı. Çift renk kullanımı, aracın çok daha dinamik bir görünüme sahip olmasını sağlarken, oval tasarımın keskin çizgiler ile birleşmesi, DBS Superleggera’yı alışık olunan dışında çok daha agresif bir görüntüye kavuşturdu. Twin turbo beslemeli 5.2 litrelik V12 motoru bulunan DBS Superleggera, 715 beygirlik bir güce ve 900 Nm torka sahip. 8 ileri tam otomatik şanzımana sahip olan araç, 0’dan 100 km/s hıza 3.4 saniyede, 0’dan 160 km/s hıza ise 6.4 saniyede ulaşabiliyor. Aracın maksimum hızı ise saatte 339 kilometre.

3 FARKLI SÜRÜŞ MODU

Aston Martin, DBS Superleggera ile V12 motorun egzoz sistemini de güncellemiş durumda. Dört çıkışlı yeni egzoz sistemi, gazın dışarıya daha iyi atılmasını sağlarken çıkardığı sesle de dosta güven düşmana korku salıyor. Ayrıca egzoz valfi de değiştirilen sürüş moduna göre açılıp kapanabiliyor. DBS Superleggera’nın GT, Sport ve Sport Plus adında üç farklı modu bulunuyor. Aracın alüminyum şasisi, DBS Superleggera’nın çok daha hafif ve güçlü olmasını sağlarken, güçlendirilmiş olan çift salıncaklı çoklu bağlantılı süspansiyon sistemi, aracın yol tutuşunu ve zemin geri bildirimlerini çok daha iyi hale getiriyor.

 

‘UNUTULMAZ SÜRÜŞ DENEYİMİ’

DBS Superleggera’da Standart donanımda deri döşeme, anahtarsız giriş, anahtarsız motor çalıştırma, lastik basıncı izleme sistemi ve park yardımı ile 360 derecelik bir kamera dahil olmak üzere bir çok ekstra yer alıyor. Elbette bilgi eğlence sistemi, navigasyon, Bluetooth, telefon hattı, iPod, iPhone ve USB çalma özellikleri de bulunuyor. Şirketin Unutulmaz bir sürüş deneyimi yaşatmak için tasarlandı” dediği yeni amiral gemisi, şimdiden global çapta tüm gözleri üzerine çekmiş durumda.

Exit mobile version