Geçtiğimiz günlerde yabancı bir şirketten gelen bir e-posta’da akademik çalışmalarda ChatGPT ve Google Bard kullanım eğitimleri verdikleri ifade edilyordu. Eğitimler üç parçaya bölünmüş ve her bir eğitim için $300 civarında ücret isteniyor. Ana başlıklar ise literatür taramasında ChatGPT kullanımı, akademik yayın araştırma ve yazma sürecinde ChatGPT kullanımı, ve hibe projeleri başvurusu hazırlarken ChatGPT kullanımı olarak belirlenmiş.
Yapay zekâ ile hazırlanan içeriklerde intihal sorunu yaşanmaması için gerekli tüyoların verileceği de dolaylı bir şekilde ima edilmiş. Bu nokta önemli çünkü artık ödev, tez ve makalelerde benzerlik oranlarını analiz eden intihal yazılımları, yapay zekâ tarafından hazırlanan metinleri de büyük ölçüde tespit edebiliyor.
Yapay zekânın akademik araştırmalarda etik olmayan şekillerde kullanımına yönelik yayınevleri ise farklı tedbirler almaya devam ediyorlar. Örneğin, akademik dünyanın en köklü yayınevlerinden birisi olan Elsevier bu konuda net bir şekilde tavrını koyarak sektöre öncülük ediyor.
Yayınevi, yazarların yapay zekâ destekli teknolojileri sadece çalışmaların okunabilirliği ve dilini geliştirmek için kullanabileceklerini ifade ediyor. Diğer bir ifade ile, makale tamamlandıktan sonra özellikle ana dili İngilizce olmayan yazarların yazım hataları, dil bilgisi vb. konularda yapay zekâdan destek alabileceği, eserin içinde ise yapay zekâ tarafından üretilen hiçbir metin ya da görsel bulunamayacağı ifade edilmiş.
Şirketin belirlediği esaslara baktığımızda, akademik çalışmalarda yapay zekâ kullanımına ilişkin yasaklar esasen iki noktada odaklanıyor. Bunlardan birincisi geçtiğimiz hafta da belirttiğimiz üzere mevcut teknolojilerin halen hata yapmaya yatkın olmaları:
“Teknolojinin uygulanması insan gözetimi ve kontrolü ile yapılmalı ve yazarlar sonucu dikkatlice gözden geçirmeli ve düzenlemelidir, çünkü AI yanlış, eksik veya önyargılı olabilecek otoriter sondaj çıktıları üretebilir.”
Bir diğer husus ise eserlere ilişkin her türlü sorumluluğun yazarlarda olması gerçeği ki hukuken bu sorumluluğun yapay zekâya devredilmesi ya da onunla paylaşılması mümkün değil:
“Yazarlar, AI ve AI destekli teknolojileri bir yazar veya ortak yazar olarak listelememeli veya AI’yı yazar olarak göstermemelidir. Yazarlık, yalnızca insanlara atfedilebilecek ve insanlar tarafından gerçekleştirilebilecek sorumlulukları ve görevleri ifade eder. Her (ortak) yazar, çalışmanın herhangi bir bölümünün doğruluğu veya bütünlüğü ile ilgili soruların uygun şekilde araştırılmasını ve çözülmesini sağlamaktan sorumludur ve yazarlık, çalışmanın son sürümünü onaylama ve sunumunu kabul etme yeteneğini gerektirir.”
Yukarıda belirttiğim gibi her ne kadar yapay zekâ tarafından hazırlanan görsellerin kullanımı da yasaklanmış olsa da, yayınevi burada bir parantez açmayı unutmamış:
“Gönderilen makalelerde görüntü oluşturmak veya değiştirmek için Üretici AI veya AI destekli araçların kullanılmasına izin vermiyoruz. Bunun tek istisnası, AI veya AI destekli araçların kullanımının araştırma tasarımının veya araştırma yöntemlerinin bir parçası olmasıdır.”
Son olarak teknolojik gelişmelere göre yapay zekâ kullanımına ilişkin etik kuralların düzenli olarak güncelleneceği de not düşülmüş.