Novakid ile Çocuğunuzda Göreceğiniz 6 Olumlu Değişim

Novakid, 4-12 yaş arası çocuklara özel geliştirilmiş interaktif İngilizce eğitim programıyla sadece kelime öğretmiyor aynı zamanda özgüven kazanmasını ve dünyaya daha açık hale gelmesini sağlıyor. Novakid sadece bir dil eğitimi değil, aynı zamanda çocuğunuzun kişisel gelişimine de doğrudan katkı sağlayan bir deneyim vaad ediyor.

İşte Novakid ile çocuğunuzda gözlemleyeceğiniz 6 olumlu değişim;

1. Gelişen Dil Becerileri

Novakid, Ebeveyn Memnuniyetini %96,6'ya Çıkardı! - Şanlı Bayrak Gazetesi

Novakid, ana dili İngilizce olan eğitmenlerle yapılan bire bir derslerle çocuğunuzun hem konuşma hem de dinleme becerilerini hızla geliştirir. Bu da İngilizceye olan hakimiyetini doğal bir süreçle artırır.

2. Özgüven Gelişimi

Novakid'in Yeni Reklam Filmi – Aslıhan Gündüz

Çocuğunuz İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmadığında, özgüveni ciddi oranda artar. Novakid’in teşvik edici yaklaşımı sayesinde çocuklar, yabancı bir dili konuşmanın eğlenceli ve ulaşılabilir olduğunu hisseder.

3. Küresel Farkındalık

Helping Young Children Learn to Make Friends |… | PBS KIDS for Parents

Farklı kültürlerden öğretmenlerle iletişim kurmak, çocuğunuzun dünya görüşünü genişletir. Erken yaşta farklılıklara saygı duymayı ve çok kültürlü bir bakış açısını öğrenir.

4. Gelişmiş Odak ve Disiplin

What is Positive Discipline? | American SPCC

Online derslerin belirli bir programa bağlı olması, çocuğunuzda zaman yönetimi ve odaklanma alışkanlığı geliştirir. Bu beceriler okul hayatında da başarıya dönüşür.

5. Teknolojiye Bilinçli Yaklaşım

Kids in Tech - EXCITE. EDUCATE. EMPOWER.

Novakid dersleri, teknolojiyi sadece oyun aracı olarak değil, bir öğrenme platformu olarak kullanmayı öğretir. Çocuklar ekran başında kaliteli ve faydalı zaman geçirir.

6. Eğlenceli Öğrenme Alışkanlığı

100,200+ Children Online Learning Stock Photos, Pictures & Royalty-Free Images - iStock | Parents and children online learning

Oyunlaştırılmış içerikler sayesinde İngilizce öğrenmek çocuklar için sıkıcı bir görev olmaktan çıkar, bir oyuna dönüşür. Bu da öğrenmeyi bir alışkanlık haline getirir.

Kaliteli Bir Sohbet İçin Çocuklarınıza Sorabileceğiniz 8 Soru

Çocuklarınıza sorular sormak, onlarla kaliteli zaman geçirmenin güçlü ve anlamlı bir yoludur çünkü bu, onların iç dünyasını keşfetmenizi sağlar ve aranızdaki bağı derinleştirir.

  • Çocuklar, kendilerini gerçekten dinleyen bir yetişkinle bağ kurarlar. Özel sorular, “Senin düşüncelerin benim için önemli” mesajı verir.
  • Duygularını, hayallerini ve düşüncelerini ifade edebilmeleri, sağlıklı bir duygusal gelişim için çok önemlidir.
  • Birlikte oyun oynamak güzeldir ama konuşarak duygusal bir bağ kurmak, anılarınızın derinliğini artırır.

1- Aile sana ne ifade ediyor?

2-Özel bir yeteneğin olacak olsa bunun ne olmasını isterdin?

3-En çok dilediğin şey ne?

4-Mutluluk sence ne demek?

5-Hediye vermenin en güzel yanı sence nedir?

6-Bir tatil organize edecek olsan nereye gitmek ve neler yapmak isterdin?

7-Odanı baştan aşağı yenilecek olsan içinde neler olsun isterdin?

8-Çok güzel bir gün senin için nasıl olurdu?

Bir Çocuğun İlk Akıllı Telefonu Güvenlik için Nasıl Ayarlanır?

1. Mobil Korumayı Yükleyin

Bir akıllı telefon, çevrimiçi tehditler için kolay bir hedef olabilir. Bu nedenle mobil güvenlik uygulaması yüklemek ilk adımınız olmalıdır. Bitdefender Mobile Security, tehlikeli web sitelerini engelleyerek, kimlik avı girişimlerini durdurarak ve kişisel verileri bilgisayar korsanlarından ve kötü amaçlı uygulamalardan koruyarak çocuğunuzun telefonunu güvende tutmaya yardımcı olur.

2. Ebeveyn Kontrollerini Etkinleştirin

Yerleşik araçlar, uygulama kullanımı, internet süresi ve içerik erişimi için sınırlar belirlemenize olanak tanır. Daha gelişmiş koruma için Bitdefender Ebeveyn Kontrolü, uygunsuz içeriği filtreleme, internet zaman sınırı belirleme, güvenli konum takibi ve çevrimiçi etkinliği izleme özellikleriyle olası riskleri tespit etmenize yardımcı olur.

3. Konum Paylaşımını Kapatın

Birçok uygulama konum erişimi ister ancak hepsinin buna ihtiyacı yoktur. Yabancıların veya istenmeyen uygulamaların çocuğunuzun nerede olduğunu izlemesini önlemek için konum hizmetlerini sınırlayın.

4. Bilinmeyen Kişileri ve Mesajları Engelleyin

Dolandırıcılık, istenmeyen mesajlar veya kötü amaçlı kişilerin iletişim kurması gibi riskleri azaltmak için çocuğunuzun telefon özelliklerini kısıtlayın. Böylece yalnızca onaylanmış kişilerden arama ve mesaj alabilirler.

5. Şifre Güvenliğini Öğretin

Güçlü parolalar hesapları güvende tutmak için gereklidir. Çocuğunuzun güvenli parolalar oluşturmasına yardımcı olun ve bunları güvendikleri kişiler de dahil olmak üzere arkadaşlarıyla neden asla paylaşmamaları gerektiğini açıklayın.

6. Çevrimiçi Güvenlik ve Gizlilik Hakkında Konuşun

Dijital güvenlik hakkında sürekli konuşmalar yapmak, güvenlik özelliklerini ayarlamak kadar önemlidir. Çocuğunuza kişisel bilgilerini çevrimiçi paylaşmanın risklerini ve yabancılarla sohbet etmekten neden kaçınmaları gerektiğini öğretin.

7. İletişimi Açık Tutun

Çocuğunuzu, internette gördüğü bir şeyden rahatsızlık duyması veya emin olamaması halinde sizinle konuşması için teşvik edin. Telefonlarının bağlantı için bir araç olduğunu, ancak aynı zamanda sorumlulukları da olduğunu bilmelerini sağlayın.

Akıllı Telefonların Çocuklar için Oluşturduğu Tehditler

1-Ekran Bağımlılığı

Telefonlar dikkat dağıtıcı olabilir ve çocukların okul ödevlerine odaklanmasını ve düzgün uyumasını zorlaştırabilir.

2-Sosyal Medya Tehlikeleri

TikTok, Instagram ve Snapchat gibi platformlar çocukları zararlı içeriklere, siber zorbalığa ve uyum sağlama baskısına maruz bırakabilir.

3-Çevrimiçi Avcılar

Bazı kişiler güven kazanmak ve çocuklardan faydalanmak için çevrimiçi ortamda çocuk gibi davranır.

4-Dolandırıcılık ve Sahtekarlık

Çocuklar kimlik avı girişimlerini, sahte uygulamaları veya kişisel bilgileri çalmak için tasarlanmış dolandırıcılıkları fark edemeyebilir.

Sağlıklı Yaş Almayı Desteklemek İçin Kazanılması Gereken 8 Önemli Alışkanlık

1-Dengeli beslenme

Free Fruit Apple photo and picture

Sebze, meyve, tam tahıllar, baklagiller ve sağlıklı yağlar açısından zengin bir diyet, kronik hastalık riskini azaltarak yaşam süresini uzatabilir. Beslenme alışkanlıklarının özellikle 40 ve 60’lı yaşlarda kişinin yaşam tarzı risklerine göre yeniden düzenlenmesi çok önemli.

2-Düzenli fiziksel aktivite

Free Woman Jogging photo and picture

Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz ve kas güçlendirme çalışması, kardiyovasküler sağlığı destekler ve biyolojik yaşlanmayı yavaşlatır.

3-Yeterli ve kaliteli uyku

Free Woman Sleep photo and picture

Her gece 7-9 saat uyku, bağışıklık sistemi ve bilişsel fonksiyonlar için kritik öneme sahip.

4-Stres yönetimi

Free Woman Yoga photo and picture

Meditasyon, nefes egzersizleri ve doğada zaman geçirmek gibi aktiviteler stres seviyesini düşürerek genel sağlığı destekler.

5-Sosyal bağlantılar

Free Whisky Modern Face Of Whisky photo and picture

Aile ve arkadaşlarla güçlü ilişkiler, duygusal destek sağlayarak yaşam memnuniyetini artırır.

6-Düzenli sağlık kontrolleri

Free Hands Massage photo and picture

Erken teşhis ve önleyici tedbirler, kanser gibi ciddi hastalıklarda bile kesin tedavi şansı yaratabilir.

7-Zihinsel aktiviteler

Free Artist Painter photo and picture

Yeni beceriler kazanmak ve yaratıcı uğraşlarla vakit geçirmek, bilişsel rezervi artırarak demans riskini azaltabilir.

8-Zararlı alışkanlıklardan kaçınma

Free Good Bad photo and picture

Sigara ve aşırı alkol tüketiminden uzak durmak, kanser başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruma sağlar.

Anaokulu Çağında Ekran Süresini Kontrol Etmenin 5 Etkili Yolu

1. Pasif İzleme Yerine Aktif Katılım Gerektiren İçerikler Seçin

Sadece video izlemek yerine çocuğunuzun aktif katılımını sağlayan uygulamalarla ekran süresini daha faydalı hale getirebilirsiniz. Oyunlaştırılmış öğrenme, interaktif hikâyeler ve yaratıcı etkinlikler çocuğun gelişimine katkı sağlar.

Dokunmak, sürüklemek, cevap vermek gibi etkileşim içeren içerikler, pasif izlemeye kıyasla öğrenmeyi ciddi oranda artırır. Oyunlar, çocukların ekranla aktif olarak etkileşim kurmasını sağlar ve motor becerilerini destekler.

 

2. Ekran Süresini Birlikte Geçirin

Çocuğunuz ne izliyor, ne kadar vakit geçiriyor ve neler öğreniyor, biliyor musunuz? Çocuğunuz ekran karşısındayken onu yalnız bırakmak yerine, birlikte vakit geçirebileceğiniz anlara dönüştürün. İçerikleri çocuğunuzla birlikte izleyebilir, oyunları birlikte oynayabilir, ardından üzerine sohbet edebilirsiniz.

Ortak deneyimler, hem duygusal bağı güçlendirir hem de öğrenmeyi pekiştirir. Aynı zamanda çocuğunuzun yaşına uygun olmayan sakıncalı ve tehlikeli içeriklere maruz kalmasının da önüne geçmiş olursunuz. Ebeveyn olarak ona her zaman rehberlik edin ve takipte kalın.

 

3. Süreyi Değil, Kaliteyi Önceliklendirin

Ebeveynler genellikle “günde kaç dakika?” sorusuna odaklanır. Süre sınırlaması önemlidir, ama daha önemli olan ekran süresinin niteliğidir. Araştırmalara göre 0-6 yaş arası çocuklar görsel ve işitsel deneyimlerden en çok etkilenen yaş grubudur. Bu sebeple, ekranı sadece oyalayıcı değil; aynı zamanda öğretici ve geliştirici bir araç olarak görmek gerekir.

Bilimsel temelli, eğitimciler ve uzmanlar tarafından hazırlanan, yaşa uygun, kısa ve hedefli içerikler tercih ederek ekran süresini çocuğunuzun gelişimine katkı sağlayan kaliteli bir öğrenme zamanına dönüştürebilirsiniz. Çocuklar bu yaşta gördüklerinden öğrenir. Eğitici içerikler dikkat, hafıza, problem çözme ve yaratıcılık gibi becerileri destekler.

 

4. Rutinlere Entegre Edin, Bağımlılık Geliştirmeyin

Rutin, çocukların kendilerini güvende hissetmesini sağlar ve ekran bağımlılığını engeller. Bu yüzden de ekran süresini günün belli bölümlerine dahil etmek, çocuğunuzun düzenli bir alışkanlık geliştirmesine yardımcı olması ve ekranla doğru bir ilişki kurabilmesi açısından önemlidir.

Önceden belirlenmiş ekran süreleri, çocukların ne zaman başlayıp ne zaman duracaklarını bilmesini sağlar. Bu, krizleri önler ve düzen duygusunu geliştirir. Örneğin sabah bir şarkı ile egzersiz, yemekten sonra bir oyun, akşam uykudan önce bir masal şeklinde günlük rutinlerinize dahil edebilirsiniz.

5. Ekranı Gerçek Hayatla Bütünleştirin

Dijital deneyimleri gerçek hayat aktiviteleriyle destekleyin. Uygulama ya da oyun sonrasında çocuğunuzun öğrendiği konular üzerine konuşmak, çizim yapmak, benzer bir etkinliği fiziksel olarak uygulamak ekran deneyimini zenginleştirir ve öğrenmeyi daha kalıcı hale getirir.

Siz de ekrandan aldığınız ilhamla birlikte el işi çalışmaları ya da fiziksel aktiviteler yaparak çocuğunuzun öğrendiği kavramları gerçek hayata taşıyın. Örneğin çocuğunuz bir çiçek yetiştirme oyunu oynadıysa, ardından birlikte saksıya tohum ekebilirsiniz. Tiny Minies, tamamen Türk yazılım ve tasarım ekibi tarafından geliştirilerek 5 yıl içinde 135’ten fazla ülkede 6 milyondan fazla çocuğa ulaştı. 1,3 milyon çocuk, Tiny Minies ile okul öncesi eğitimini tamamlayarak ilkokula adım attı. Uygulama, kazandığı Mom’s Choice, EdTech Awards, Teachers’ App Library gibi uluslararası prestijli ödüllerle dünya çapında tanınırlığını artırırken, çocukların gelişiminde yaratıcı teknolojinin gücünü ortaya koyuyor.

Ebeveynler İçin Okula Dönüş Rehberi

Okula dönüş, birçok çocuk için hem heyecan hem de kaygı verici bir süreç olabiliyor. Tatilin sona ermesi, yoğun okul rutinine geri dönme düşüncesi ve okul başlangıcıyla birlikte gelen yeni sorumluluklar, çocuklarda strese neden olabiliyor. 4-12 yaş arası çocuklar için Avrupa standartlarında online İngilizce eğitimi veren ödüllü Novakid‘in Kıdemli Metodoloğu Adrienne Landry, okula dönüş dönemini stressiz hale getirmek için tavsiyelerini ve ipuçlarını paylaşıyor.

1. Açık konuşmalar yapın

Çocuğunuzun okul süreciyle ilgili yaşadığı kaygıları anlamanın en önemli yollarından biri, onunla açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurmaktır. Çocuğunuzu dikkatlice dinlemek, ne hissettiğini anlamaya çalışmak ve ona kendi duygularını ifade etme fırsatı vermek bu dönemde kritik bir rol oynar. Çocuğunuzun endişeleri, korkuları ya da çekinceleri ne olursa olsun, onları küçümsememek ve açık bir şekilde konuşmasını teşvik etmek onun kendini rahat hissetmesini sağlar. Özellikle okula yeni başlayan veya sınıf değişikliğine giden çocuklar için bu tür konuşmalar, onların güven duygusunu pekiştirmeye yardımcı olur.

2. Övün ve takdir edin

Çocuğunuzun okul sürecindeki çabalarını fark etmek ve takdir etmek, onun motivasyonunu artırmanın en etkili yollarından biri. Küçük de olsa gösterdiği her çaba, attığı her adım, onun gelişim yolculuğunda büyük bir anlam taşıyor. Bu nedenle çocuğunuzu yalnızca sonuçlar için değil, süreç boyunca gösterdiği çaba ve kararlılık için de övmek ona önemli bir mesaj verir. Olumlu geri bildirimler, çocuğun kendine olan inancını güçlendirir ve onun kendi yeteneklerine dair farkındalığını artırır. Takdir edilen ve cesaretlendirilen çocuklar, zorlandıkları alanlarda bile daha fazla çaba göstermeye ve kendilerini geliştirmeye istekli olurlar.

3. Birlikte aktiviteler planlayın

Okula dönüş döneminde çocukların yaşadığı stresi hafifletmenin en etkili yollarından biri, onlarla kaliteli ve bilinçli zaman geçirmektir. Günlük koşuşturmalar arasında çocuğunuzla birlikte planlayacağınız eğlenceli ve rahatlatıcı aktiviteler, hem stresin azalmasına hem de aranızdaki bağı güçlendirmeye yardımcı olur. Çocuğunuzun okul dışındaki zamanlarında onunla birlikte vakit geçirmek, ona sadece bir sorumluluklar dizisi içinde olmadığını, aynı zamanda eğlenebileceği, dinlenebileceği ve rahatlayabileceği bir alana da sahip olduğunu hissettirir. Örneğin oyun oynamak, yürüyüşe çıkmak, parkta zaman geçirmek ya da basit bir masa oyunu oynamak gibi etkinlikler, çocuğunuzu hem eğlendirir hem de onun enerjisini atmasına yardımcı olur.

4. Rutinler geliştirin

Rutinler belirsizliği ortadan kaldırarak çocuklara bir güven hissi verir ve okul gibi büyük bir değişime daha kolay adapte olmalarını sağlar. Örneğin sabahları belirli bir saatte uyanmak, kahvaltı yapmak ve hazırlanmak için belirli bir sıra oluşturmak, çocuğunuzun güne daha sakin ve hazırlıklı başlamasına yardımcı olabilir. Aynı şekilde akşamları ödevlerin yapılması, oyun zamanı, aile ile geçirilen vakit ve belirli bir saatte uyuma alışkanlıkları da çocuğunuzun uyku düzenini ve genel refahını olumlu yönde etkiler. Rutinlerin tutarlılığı zaman yönetimi becerilerini geliştirmesine de yardımcı olur. Bu süreçte çocuğunuzun fikirlerini de dikkate almak, onun rutinlere katılımını ve bağlılığını artıracaktır.

5. Sağlıklı beslenmeyi sağlayın

Çocuğunuzun okul hayatındaki başarısı ve genel refahı, büyük ölçüde beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilişkilidir. Dengeli ve sağlıklı bir diyet, yalnızca fiziksel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratmakla kalmaz, aynı zamanda çocuğun zihinsel performansını, odaklanma yeteneğini ve ruh halini de doğrudan etkiler. Özellikle okul dönemi gibi yoğun ve stresli zamanlarda, vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve besinleri doğru bir şekilde alması, çocuğun hem fiziksel hem de zihinsel olarak güçlü kalmasına yardımcı olur. Sabahları iyi bir kahvaltı yapmak, çocuğun gün boyunca derslere daha iyi odaklanmasına ve enerjik kalmasına katkıda bulunur. Aynı şekilde, öğle yemeği ve ara öğünlerde alınan sağlıklı atıştırmalıklar, çocuğun enerjisini korur ve öğrenme sürecini destekler. Yeterli vitamin ve mineral alımı stresle başa çıkma becerisini güçlendirir ve çocuğun genel ruh halini iyileştirir.

6. Profesyonel yardım alın

Çocuğunuzun okula dönüş sürecinde yaşadığı stres ve endişeler, bazen normal sınırların ötesine geçebilir. Eğer çocuğunuz derin korkular, sürekli kaygılar veya okul ile ilgili ciddi duygusal sıkıntılar yaşıyorsa, profesyonel yardım almak önemli bir adım olabilir. Bu tür durumlarda bir okul psikoloğu veya çocuk terapisti, çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarını anlamak ve ona uygun destek sağlamak için en etkili kaynaklardan biridir. Bu süreçte yardım almak sadece çocuklar için değil, aynı zamanda ebeveynler için de faydalı olabilir. Çocuğunuzun yaşadığı zorluklar karşısında nasıl bir yaklaşım benimsemeniz gerektiği konusunda uzman tavsiyesi almak sizin de bu süreci daha bilinçli bir şekilde yönetmenizi sağlar.

Sömestirde ”Dijital Disiplin” İçin 6 Etkili Öneri

Net kurallar belirleyin

Dijital oyun süresi için net bir zaman dilimi oluşturun. Bu süreyi çocuğun yaşına ve tatildeki diğer aktivitelerine göre belirleyebilirsiniz. Oyun oynayacağı saatleri birlikte önceden planlayarak da düzensiz kullanımın önüne geçebilirsiniz.

Alternatif aktiviteler sunun

Dijital oyunlara harcanan zamanın yerini dolduracak keyifli ve öğretici alternatifler sunun. Örneğin; spor, sanat etkinlikleri ya da ailece oynanan masa oyunları gibi etkinlikler çocukları motive eder.

Eğitim içerikli oyunları teşvik edin

Oynayacağı dijital oyunları birlikte seçerek; böylece yaşına uygun ve şiddet içermeyen, zihinsel gelişimini destekleyen ve öğrenmeyi eğlenceli hale getiren oyunlara yönlendirebilirsiniz. Bu işbirliğiniz, oyun süresini daha verimli hale getirir.

Oyunları birlikte oynayın

Çocuğun oynadığı oyunları birlikte deneyimleyerek hem eğlenceli vakit geçirebilir hem de oyun dünyasını anlamaya çalışabilirsiniz. Bu, çocukla iletişiminizi de güçlendirir.

Ekran kullanımı hakkında model olun

Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını model alır. Bu nedenle sizin anne-baba olarak ekran karşısında geçirdiğiniz süreyi sınırlandırmanız, çocuğunuz için olumlu bir örnek oluşturur. Örneğin; kitap okumaya teşvik etmek için kitap okumanın önemini ne kadar anlatırsanız anlatın çocukta alışkanlık yaratamayabilir. Ancak sizin düzenli şekilde kitap okumanız durumunda çocuğunuzda da bir süre sonra kitap okuma isteği uyanacak ve kitap okuma alışkanlığı kazanmasına fayda sağlayacaktır.

Sürekli iletişimde kalın

Dijital oyunların, çocuğunuzun diğer alanlardaki işlevselliğini (akademik başarı, sosyal ilişkiler vb) nasıl etkilediği hakkında kendisiyle açıkça konuşun. Ona sorumluluk bilinci aşılamaya çalışın.

Çocukları İnternetteki Tehlikelerden Koruyun

Çocuklarının internetteki güvenliği için ebeveynlerin doğru adımlar atmasına yardımcı olmayı amaçlayan bağımsız yazılım denetçisi AV-TEST, çocukları çevrimiçi olduklarında korumak için özel olarak tasarlanan bir dizi çözümü değerlendirdi. Değerlendirmenin sonunda Kaspersky Safe Kids üç ONAY sertifikası aldı.


Küçük çocuklar internette daha fazla vakit geçirmeye başladıkça ebeveynler de onları çeşitli tehlikeler ve siber tehditlerden korumakla uğraşır hale geldi. Bu tehlikeler arasında uygunsuz içeriklere erişmek, siber zorbalıkla karşılaşmak veya özel verilerin habersiz paylaşımı gibi şeyler bulunuyor. Altı ila dokuz yaşlarındaki çocukların yarısından fazlası her gün internete giriyor. Türkiye’de ebeveynlerin %39’u çocuklarının internette ne yaptığını kontrol edemediğini düşünüyor. İşletim sistemleri yalnızca basit koruma araçları sunduğundan, ebeveynler çocuklarını gelişen ve büyüyen internet tehditlerine karşı korumak için daha iyi önlemler almak zorunda.

Piyasadaki en iyi çocuk koruma çözümlerinden biri olan Kaspersky Safe Kids; Windows, iOS ve Android işletim sistemlerindeki performansıyla bu üç sertifikayı almaya hak kazandı. AV-TEST; Windows 10 ve MacOS işletim sistemleri için geliştirilen 11 adet ebeveyn kontrolü aracı ile Android, iOS ve FireOS’teki 11 ebeveyn kontrolü uygulamasını değerlendirdi. Kaspersky Lab, sertifikaları bu değerlendirme sonucunda aldı.

Yapılan testlerde, üçüncü taraf çocuk güvenliği uygulamaları ve işletim sistemine dahil olan güvenlik araçlarının gençleri internette korumak için sunduğu filtreler ve ayarlar değerlendirildi. Bunlar arasında, siber zorbalığa karşı koruma, yetişkinlere yönelik içeriklere erişim kontrolü, özel verilerin aktarılmasına yönelik denetim, dijital cihazlarda geçirilen sürenin kontrol edilmesi, çevrimiçi para tuzaklarına karşı koruma, çocukların internet üzerinde kandırılmasına karşı koruma ve gizliliğin korunması yer aldı.

Günümüzde ebeveynler çocuklarını zararlı içerikler gibi tehditlere karşı korumakta zorlanıyor. Bu nedenle kapsamlı yazılımlara ihtiyaç duyuyorlar. Tam da bu amaçla geliştirilen Kaspersky Safe Kids masaüstü sürümü, rakiplerine ve işletim sistemindeki dahili araçlara kıyasla, çocukları zararlı web sitelerinden koruma konusunda çok daha etkili bulundu. Etkili bir filtreye sahip olan Kaspersky Safe Kids, yapılan testte 10 içerik kategorisinden yedisinde yetişkinlere yönelik materyalleri engelledi. Pornografi veya kumar siteleri gibi bilinen içerik türlerinin yanı sıra Kaspersky Safe Kids genellikle göz ardı edilen içerikleri de engelliyor ve ebeveynlerin içini rahat ettiriyor. Göz ardı edilen fakat Kaspersky Safe Kids tarafından engellenebilen içerikler arasında yasa dışı veri ve dosya paylaşımı, silah, mühimmat ve şiddet içeriklerine sahip siteler yer alıyor.

Testte ayrıca, Kaspersky Safe Kids uygulaması ve masaüstü sürümünün yalnızca daha fazla yasaklı siteyi engellemekle kalmayıp çocukları işletim sistemindeki dahili araçların yapabildiğinden daha çok güvenlik tehdidine karşı koruduğu da belirlendi. Bu tehditler arasında gizli veri aktarımı ve çevrim içi para tuzaklarına karşı koruma yer alıyor. Kaspersky Safe Kids masaüstü sürümü, çocukların internetteki bazı kişiler tarafından kandırılıp kötü emellere alet edilmesine karşı koruma konusunda onay sertifikası alan tek çözüm oldu. Yapılan bazı araştırmalara göre internette çocukları 45 dakikada kandırmanın mümkün olduğu dikkate alındığında, bu özellik ebeveynler için büyük önem taşıyor.

Kaspersky Lab Tehdit Araştırmalarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Timur Biyachuev konu hakkında şunları söyledi: “Kaspersky Safe Kids uygulamamızın AV-TEST’in onayını almasından mutluluk duyuyoruz. Bu sertifikalar, çocukları internette karşılaşabilecekleri tehditler ve durumlardan koruma kararlılığımızı güçlendiriyor. Bu tür bağımsız değerlendirmeler, tüketicilerin hangi güvenlik ürünlerine güvenebileceğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor.”

Türkiye’de 4 Kişilik Bir Ailenin Yıllık Haberleşme Gideri Nedir?

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), ülkemizde 2018 yılında bir sabit telefon ile genişbant internet aboneliği bulunan ve her bireyi cep telefonu hattı sahibi olan 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama haberleşme giderinin vergiler dâhil ortalama 239,84 TL olduğunu açıkladı.

TELKODER tarafından her yılın sonunda yapılan Elektronik Haberleşmede Aile Giderleri Araştırması’na göre 2018’de Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin haberleşme giderinin yıllık 2.878 TL’ye ulaştığı ve bu rakamın 585 TL’sini devlete ödenen verginin oluşturduğu görülüyor. 2017 yılında yapılan analizde 4 kişilik bir ailenin haberleşme giderleri yaklaşık 2.813 TL olarak hesaplanmıştı.

TELKODER’in her yılın sonunda yaptığı analiz kapsamında açıkladığı Elektronik Haberleşmede Aile Giderleri Araştırması’na göre sabit telefona aylık ortalama 25,80 TL* ödeniyor. Aynı araştırmada, 3 GSM operatörünün abonelerinin ortalama aylık ödemelerinin ise 30,28 TL*’ye ulaştığı belirtiliyor. Sabit internet bağlantısı için ise aylık ortalama 44,20 TL** ödeniyor. Bu giderlerin hepsine %18 KDV’nin yanı sıra, mobil telefon haberleşme, sabit telefon haberleşme için, sabit ve mobil internet hizmetleri için %7,5 Özel İletişim Vergisini de eklemek gerekiyor. Devlete ödenen toplam 48,73 TL aylık vergi eklendiğinde, tüm bireyleri cep telefonu sahibi olan 4 kişilik bir ailenin haberleşme gideri vergiler dâhil ayda ortalama 239,84 TL’ye, yılda ise yaklaşık 2.878 TL’ye ulaşıyor.

2019’da haberleşme giderlerinde artış bekleniyor

TELKODER’den yapılan açıklamada 2017 yılı sonuna kadar mobil telefonda %25, sabit telefonda %15 ve internet erişiminde %5 olarak uygulanan Özel İletişim vergisinin (ÖİV), 2018 yılında tüm hizmetlerde %7,5 olarak değiştirildiği bu nedenle 2018’de ödenen vergilerin 2017’ye göre biraz daha düşük olduğu bilgisi yer alıyor. Ancak 2019’da Adil Kullanım Kotası’nın (AKN) kaldırılmasıyla Türk Telekom tarafından internet fiyatlarına yapılan zamlar dikkate alındığında önümüzdeki yıllarda giderlerdeki internet payının ve vergisinin artacağı öngörülüyor. Bu durumun 2019 yılı haberleşme giderlerinde de artışlara neden olacağı vurgulanıyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, “Haberleşme vatandaşlarımızın sahip olduğu en önemli özgürlüklerdendir. Ülkemizde 1999 Gölcük depremiyle hayatımıza geçici olarak giren Özel İletişim Vergisi 19 yıldır düzenli olarak alınmaya devam ediyor. Bu vergi dünyanın hiçbir ülkesinde alınmıyor bizde de bir an önce kaldırılmalıdır. 2018 yılının Ocak ayında yürürlüğe giren yasayla konuşma üzerinden alınan bu vergi düşürülürken internette %50 artırılmıştır. Veri kullanımının her geçen gün katlanarak arttığı göz önüne alındığında bu artışın kısa ve orta vadede vatandaşlarımıza önemli bir yük getireceği ortadadır. Haberleşme hizmetlerine uygulanan bu yüksek vergi politikaları aile bütçelerini zorluyor. 2019 yılında hem serbestleşmenin hızlandırılarak rekabetin arttırılması hem de bu vergi yüklerinin hafifletilmesi hususunda devletin gerekli yaklaşımı göstereceğine inanıyoruz.” diyor.

TELKODER’i açıkladığı giderlere haberleşme cihazlarının bedellerinin dahil olmadığının da altını çizen Arıak ülke olarak kullanmadığımız özelliklere sahip cep telefonlarına çok yüksek paralar ödediğimizi ve bu cihazları çok sık değiştirdiğimizi vurguluyor. Arıak aile bütçeleri için bu harcamaların ağır bir yük olduğunu ve bu alışkanlığın değiştirilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor.

Çocuklar için şarkı söyleme, gülme ve öğrenme vakti

Dünyaca ünlü çocuk kanalı Moonbug, 1 Kasım’dan itibaren D-Smart ve D-Smart GO’da izleyicilerle buluşacak. Çocuklar CoComelon, Blippi, Little Angel, Gecko’s Garage ve Oddbods gibi tüm dünyada severek takip edilen çizgi film ve programları ve çok daha fazlasını Moonbug’da izleyebilecek.

Moonbug çocuk kanalı okul öncesi çocukları şarkı söylemeye, gülmeye ve en önemlisi öğrenmeye davet ediyor. Tüm dünyada severek takip edilen çizgi filmler D-Smart 128. kanalda ve D-Smart GO’da 1 Kasım’dan itibaren çocuklarla buluşuyor.

Blippi, CocoMelon, Little Baby Bum, Oddbods, Little Angel, Lellobee City Farm, My Magic Pet Morphle, Blippi Wonders, Mia’s Magic Playground, Go Buster, Gecko’s Garage, ARPO, Supa Strikas, KiiYii, Digley and Dazey, T-Rex Ranch, The Sharksons, Dr. Popy’s Pet Rescue, Insectibles ve Antiks gibi birçok çizgi film çocukları bekliyor.

Ayrıca D- Smart GO’da yer alan seç izle seçeneği sayesinde de çizgi filmlerine ve programlarına diledikleri zaman ulaşabilecek.

Ebeveynlerin çocuklarına söylememesi gereken 10 cümle
Selin Ünaldı

Çocukluğunuzda duyduğunuz ve zihninizden silinmeyen o cümleler gibi cümleler dökülmesin dillerimizden; kalıcı yaralar açmasın minik kalplerde diye bu yazı geldi… buyurunuz…

1- “Ağlama, büyüdün artık. / Bunun için ağlanmaz.”
Çocuklar, duygusal ifadelerini kontrol etme yeteneğine sahip değillerdir. Ağlama, onların bir ihtiyacı veya rahatsızlık belirtisi olabilir. Onlara destek olmak ve ihtiyaçlarını anlamak daha iyidir.

2- “Bunu yapamazsın, dokunma, zarar vereceksin”
Bu cümle çocuğun öz güvenini olumsuz etkileyebilir. Çocukların güvenli alanda yeni şeyler denemesine ve hatalar yapmasına izin vermek önemlidir. Bu, öğrenme süreçlerini destekler.

3- “Oyuncaklarını arkadaşınla paylaş lütfen.”
Çocuklara paylaşmayı öğretmek önemlidir, ancak bu cümle çocuklara paylaşmaları için baskı yapabilir. Benlik ve aidiyet duygusunu olumsuz etkileyebilir. Daha iyisi, örnek olmak ve küçük tiyatral oyunlar ile desteklemektir.

4- “Kardeşin/arkadaşına bak, hiç böyle yapıyor mu ?”
Karşılaştırmalar çocukların kendine güvenini sarsabilir. Her çocuk farklıdır ve kendi hızında gelişir. Onları kendi potansiyellerini keşfetmeye teşvik etmek daha iyidir.

5- “Büyüyünce ne olmak istersin?”
0-3 yaş arasındaki çocuklar gelecekteki hedefler hakkında düşünme kapasitesine sahip değillerdir. Bu tür sorular, gereksiz baskı yaratabilir. Yönlendirmeler ise kişilik gelişimine zarar verebilir.

6- “Böyle davrandığında seni sevmiyorum.”
Bu tür olumsuz ifadeler çocukların öz saygısını ciddi şekilde etkileyebilir. Ebeveynlerin koşulsuz sevgi, kabul ve anlayışlarını ifade etmeleri önemlidir.

7- ‘’Bunu alamayız, o kadar paramız yok’’
Yokluk bilinci ile çocuk büyütmek, büyüdüğünde değerli hissetmeme, kendini layık görmeme ile karşımıza çıkabilir. Kendi biriktirdiği para ile fonlama yapmayı ya da haftalık bütçe / harçlığı yönetmeyi ona bırakabilirsiniz.

8- “Yemeklerini bitirmezsen, hiçbir şey alamazsın.”
Bu tür baskıcı yaklaşımlar, çocukların yemeğe karşı negatif duygusal ilişki geliştirmelerine neden olabilir. Yemek zamanını olumlu ve keyifli hale getirmek daha iyidir. Mümkünse yemek zamanlarını tüm aile birlikte keyifle geçirin.

9- “Öp amcanın / teyzenin elini.”
Mahremiyet eğitiminin bir parçası olan bedenine müdahale ile saygı ve sevgi unsurları karıştırılmamalı, tercihi ve yakınlık ilişkisi kurmak doğru yönetilmelidir.

10- “Sessiz ol, yetişkinler konuşuyor.”
Çocuklar konuşma ve ifade becerilerini geliştirmek için fırsatlar bulmalıdır. Onların duygusal ifadelerine ve düşüncelerine değer vermek önemlidir. O an doğru zaman değilse bunu ifade edip dokunsal teması beklemesi gereken sürede sunmak etkilidir.

Çocukları dijital dünyadaki tehlikelerden koruyacak 5 yöntem

Son yıllarda çocukların dijital dünya olarak tanımlanan internet ortamına dahil olma oranları artış gösteriyor. Yayınlanan araştırma sonuçlarına göre her 3 internet kullanıcısından biri çocuk olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklar aileleri, öğretmenleri ve arkadaşlarından daha çok dijital dünyada vakit geçiriyor. Ancak bu durum çocukların sağlıklı bilişsel ve fiziksel gelişimi için bazı tehditleri de beraberinde getiriyor.

Günlük kullanım süresi belirlemek

Çocukların dijital dünya konusundaki istek ve ihtiyaçları ebeveynleri tarafından dikkate alınmalıdır. Yasaklamak veya katı bir tutum sergilemek yerine, günlük kullanım süresi belirlenmelidir. Bu kullanım süresinin aşılması durumunda sabırlı olunmalı ve çocuğun belirlenen günlük kullanım süresine riayet etmesine yönelik bir iletişim dili kullanılmalıdır.

Olası tehlikelere karşı bilinçlendirmek

Anne babalar çocuklarını gerçek hayattaki tehlikelerden korumak için sürekli çaba harcıyor. Aynı şekilde interneti de bilinçli, güvenli ve etkin kullanmayı öğreterek, çocukları sanal dünyanın olası risklerden korumak mümkündür.

Ebeveyn gözetimini ihmal etmemek

Çocuk internette geçirdiği zamanda yalnız bırakılmamalı, ebeveynin gözetiminde olmalıdır. Ayrıca çocuğun davranışları da yakından gözlemlenmelidir. Ruh halinde değişiklik, isteksizlik ve derslerine özen göstermeme gibi beklenmedik değişimler söz konusu ise, dijital dünyadaki adımları yakından izlenmelidir.

Engelleme programları kullanmak

Ebeveynler olası dijital tehlikelerin önüne geçmek için çocukların gezmiş olduğu internet sitelerini mutlaka gözden geçirmelidir. Yaşlarına uygun olmayan ve çocuğun psikolojisi üzerinde olumsuz etki yaratabilecek siteler, web sitesi engelleme programları yardımıyla engellenmelidir.

Gerçek dünyada vakit geçirmek

Sürekli ekran, tablet ve bilgisayarla zaman geçirmenin duygusal ve psikolojik açıdan bazı olumsuz etkileri söz konusudur. Bu olumsuz durumların önüne geçememek, çocukların daha gergin olmasına ve agresif tepkiler vermesine yol açmaktadır. Anne babalar; çocuklarıyla gerçek hayatta kaliteli zaman geçirmeli, sürekli iletişim halinde olmalı, evde mümkünse ailecek oynanabilecek oyunlar seçmeli, ev dışında gezintiye çıkmalı veya birlikte çeşitli etkinliklere katılmalıdır.

Çocuklar İçin Dijital Eğitimde Doğru İçerik Seçimi TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı’nda Konuşuldu

Dünya’nın önde gelen çocuklara yönelik bilim odaklı tv kanallarından olan ve çocukların soft skill öğrenme konusunda eğitimine odaklanan Da Vinci Televizyon Kanalı CEO’su Ferdinand Habsburg, İstanbul Conrad Otel’de gerçekleştirilen TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı’nda yaptığı konuşmasında çocukların dijital eğitim ve mobil cihaz kullanımlarıyla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulunurken, yenilikçi ve global eğitim yaklaşımlarını aktardı.

Türkiye’nin çocuk odaklı tek medya konferansı olma özelliğini taşıyan “TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı” bu yıl 28-29 Kasım tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştiriliyor. Açılış konuşmasını TRT Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Eren’in gerçekleştirdiği konferansta, “Çocuk Medyasında İçerik Seçimi ve Ekran Süresi Yönetimi” konusu kapsamlı bir şekilde paneller ve özel oturumlarla işleniyor.

Da Vinci Medya CEO’su Ferdinand Habsburg “Çocuk Medyası Okuryazarlığı” panelinde çocukların dijital eğitim ve mobil cihaz kullanımlarıyla ilgili yenilikçi ve global eğitim yaklaşımlarını şöyle aktardı;

Dijital öğrenmeyi doğru benimsemek önemli.
Dünya’da YouTube kullanım alışkanlıklarının kısmen de olsa okulların yerini almaya başladığı günümüzde, ebeveynlerin en büyük endişesi, çocukların dijital güvenliğini sağlayamamak ve kontrolsüz içeriklere ulaşmasının önüne geçememek olduğuna değinen Habsburg, bugün dünyada çocuklar için dijital anlamda çok fazla kaynak olduğuna, ancak bu kaynakların yönetimi, denetlenmesi gibi önemli hususların hala tatmin edici düzeyde olmadığına değindi ve sözlerine şöyle devam etti;

“Hem televizyon hem mobil cihazlar üzerinden sunduğumuz eğitim içeriklerinde, bu talep ve arz boşluğu içinde geleceğin eğitim sisteminin bel kemiğini oluşturacak video tabanlı eğitim içerikleri geliştirirken Almanya, ABD ve Japonya’daki eğitim sistemini etkileyen eğitim teorisine ve pratiğine önemli katkılarda bulunan Alman filozof ve dilbilimci Wilhelmvon Humboldt’ın eğitim yaklaşımlarından faydalanıyoruz. Her çocuk iyi bir eğitime her yerden ve her istediği zamanda erişebilmeli. Üretim ekonomisi odaklı tasarlanmış geleneksel eğitim sistemimizin dijital öğrenmeyi doğru şekilde benimsemesi sürecinde oluşan açığı kaparak, çocukların dijital dönüşüme ayak uydurmasını hedefliyoruz.” dedi.

Geleceğin meslekleri STEM ile ilgili alanlarda şekillenecek.
Mckinsey Global Institute’nin gerçekleştirdiği Jobs Lost, Jobs Gained Araştırması’na göre gelecekte, çocuklarımızın %65’i bugün henüz var olmayan mesleklerde istihdam edeceğinin altını çizen Habsburg, bugün, küresel olarak ortak tek müfredat olan STEM (Science, Technology, Engineering ve Mathematics) konuları ve 7 milyar insanla konuşmanın küresel tek yeni dili olan Kodlama’nın Da Vinci Kids’in odaklandığı ana konuların başında geldiğini belirtti.

Video tabanlı içerikler, öğrenme deneyimini değiştiriyor.
Gelecekte, çocukların ödevlerini videolar, oyunlar ya da benzeri yazılımsal çözümlerle dijital ortamlarda gerçekleştireceklerini belirten Ferdinand Habsburg, eğitimde teknolojinin gelişmesiyle öğretmenlerin zamanlarını geçirme biçimlerinin de değişeceğini belirterek sözlerine şunları ekledi; “Bize göre ideal eğitim sistemi, dijital ortamlarla uyum içinde çalışan yenilikçi stratejik düzenlemelerin yapılmasının yanı sıra, insani ve duygusal etkileşimlerle yeni nesil öğretmenlerin daha da özgürleştirilmesinden geçmektedir.” dedi.

Exit mobile version