Okuma Süresi:1 Dakika, 37 Saniye

Twitter ve Facebook geçtiğimiz günlerde yine sahte hesaplara karşı savaş başlatmış. Hatırlarsanız Elon Musk Twitter’da sahte hesap sayısının %5’in üzerinde olma ihtimalini bahane ederek sosyal ağı satın almaktan vazgeçmeye çalışmış ve taraflar mahkemelik olmuştu.

Sahte hesapların kökünü kazımanın kolay olmadığını esasen Musk da biliyor. Kaldı ki kendi pek çok spekülatif paylaşımının da en az sahte hesapların provokatif, nefret ve zorbalık içeren ya da pornografik paylaşımları kadar zararlı olduğu biliniyor.

Ayrıca, en ileri yapay zekâ teknolojiler ile dahi sahte hesapların tamamen yok edilme ihtimali bulunmuyor. Bunun sebebi ise insanoğlunun pratik zekâsının her zaman yapay zekâdan bir adım önde olduğu gerçeğidir. Bunun en güzel örneği ise geçtiğimiz günlerde Katarlı bir profesör tarafından aşı karşıtı gruplarda yer alan paylaşımlarda belirli kelimeler yerine havuç emojisi kullanıldığının ortaya çıkarılmasıydı.

BBC’de yer alan habere göre daha önce Facebook tarafından geçmişte pandemiye yönelik yanıltıcı bilgi yaydığı için kapatılan aşı karşıtı bir grup, ‘eğlenceli videolar’ başlığı altında geçen yıl tekrar kurulmuş ve halihazırda 250 binin üzerinde üyesi bulunuyor. Grup yöneticileri, grubun yapay zekâ tarafından tespitini zorlaştırmak için paylaşımlarda aşı ve Covid gibi kelimelerin kodlanarak kullanılmasını istiyor. O yüzden de kullanıcılar tarafından bu kelimeler yerine belirli sayıda havuç emojisi tercih ediliyor. Örneğin, paylaşımlardan birisinde “55 yaşındaki amcamda [2 havuç emojisi] sonrasında beyin tümörü görüldü” yazdığı görülüyor.

Aristo, ‘Retorik’ adlı eserinde tilki ile kirpinin öyküsüne değinir:

“Bir tilki ırmaktan geçerken suda sürüklenerek kayaların arasında sıkışmış ve kapana kısıldığı yerden uzun süre kurtulamayınca kalabalık bir kene sürüsünün saldırısına uğramış. Orada dolaşan bir kirpi tilkiye acıyarak keneleri sırtından kovmasını isteyip istemediğini sormuş. Tilki kabul etmemiş. Kirpi nedenini sorunca da şöyle demiş: Sırtımda keneler kanıma doymuş durumdalar, fazla kan emmiyorlar. Ama sen onları kovarsan ve yerlerine aç keneler gelirse kalan bütün kanımı bitirirler.”

Daha önce kapatılan bir grubun tıpkı virüs gibi mutasyona uğrayıp yapay zekâya karşı gizlenmeyi başararak 250 bin yeni üyeye ulaşabildiği bir dijital alemde belki de sosyal ağlar da tıpkı bu tilki gibi onlara karşı savaşmak yerine onları kontrol edilebilecek pozisyonlar yaratmaya çalışmalıdır…

Previous post Festival Coşkusuyla Basketbol Tutkusu Bir Arada!
Next post Dijital Dünyada Çocukları Korumaya Yardımcı Olacak Tüyolar