Kış Çayları Doğru Tüketmek İçin:

Havaların soğumasıyla birlikte özellikle üst solunum yolu hastalıkları, soğuk algınlığı, nezle ve grip gibi hastalıkların görülme sıklığı da artıyor. Kış aylarında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin önemli olduğunu belirten Sodexo Entegre Hizmet Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi Diyetisyen Sibel Mumcu, “Soğuk havalarda içimizi ısıtan ve şifa veren bitki çayları içmek de çok eskiden beri var olan geleneklerimizden biridir. Ancak doğru bitki karışımları uygun şekilde hazırlanmalı ve kararında içilmeli” dedi.

Bitki çayları doğru tüketildiğinde faydalı

Bitki çaylarının amacına göre doğu bitkilerin kullanılarak hazırlanmasının önemli olduğunu belirten Sağlıklı Yaşam Yöneticisi Diyetisyen Sibel Mumcu, “Çünkü biliyoruz ki bitkilerin doğal yapısında, yararlı olduğu kadar zararlı bileşikler de var ve doğru hazırlanarak uygun dozlarda tüketildiklerinde faydalı olurlar. Özellikle kronik bir rahatsızlık nedeniyle düzenli ilaç kullananlar bitki çaylarına başvurmadan önce mutlaka doktoruna danışmalı” dedi.

Bitki çayları karanfil, tarçın ve balla tatlandırılabilir

Kış aylarında en çok tercih edilen çayların ise başta ıhlamur ve zencefil olmak üzere kuşburnu, elma, papatya çayları gibi çaylarının olduğunu söyleyen Sibel Mumcu, “Çayları tatlandırmak için limon, karanfil, tarçın, bal gibi tatlandırıcılar kullanılabilir” önerisinde bulunarak bitki çaylarının faydalarını şöyle sıraladı:

Kuşburnu, en çok C vitamini içeren meyvelerden biridir. Ayrıca B vitaminleri, potasyum, sodyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller ve meyve asitleri içerir. C vitamini enfeksiyon ve soğuk algınlığına karşı vücudu güçlendirir. B vitaminleri enerji metabolizmasını düzenler, içerdiği meyve asitleri sindirim sistemine faydalıdır.

 

 

Zencefil, soğuk algınlığının tedavisinde sıklıkla kullanılan bir bitkidir. Zencefil çayının burun tıkanıklığını giderdiği bilinmektedir. Terlemeye neden olduğu için toksin atıcı özelliği olan zencefil, aromatik yağlar açısından da zengindir. Manganez, magnezyum, fosfor, kalsiyum C vitamini ve demir içerir. Hazımsızlık ve bulantı gibi mide rahatsızlıklarına da iyi gelir.

Kış aylarının en sağlıklı meyvelerinden biri de elmadır. İçeriğindeki antioksidan vitaminler ve flavanoidler sayesinde bağışıklığı güçlendirir. Lifli yapısı sayesinde hazımsızlık sorunlarına iyi gelir.

Boğaz ağrısı sorununu hafifleterek öksürüğe iyi gelen papatya çayı ise aynı zamanda strese iyi gelen ve sakinleştirici etkiler de gösterir.

Ihlamur, güçlü antioksidan bileşikler içerir. Bu nedenle soğuk algınlığı, nezle ve gribal enfeksiyonların destek tedavisinde tercih edilir. Ihlamur çayının buharı burun tıkanıklığını açar, sıcak çayı ise boğaz ağrısına ve öksürüğe iyi gelir. Ihlamura bal ve limon eklenebilir. Limon ile tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Üşütmeden kaynaklanan öksürüğe karşı iyi gelir. Stresi azaltıcı etkisi bulunan ıhlamur çayı, sinirleri yatıştırır ve uykuya geçişi kolaylaştırır.

 

Zehir Olmasın Şifa Olsun

Sağlıklı bir yaşam sürmek için bitkisel ürünlere rağbet her geçen gün artıyor. Burada önemli olan ise uzman önerisi ile kontrollü tüketim. Cilde sürülen bitki yağları, zayıflamak için içilen bitki çayları ve bitkisel ilaçların bilinçsizce kullanımı sağlığımız için risk oluşturduğunu dile getiren Beslenme ve Fitoterapi uzmanı Başak İnsel “ Bilinçsiz tüketilen her şey gibi bitkisel yöntemlerle tedavi de sağlığımızda kalıcı hasarlar bırakabilir. Nasıl yanlış ilaç kullanımı sağlığımız için problemler oluşturuyorsa bitkiler içinde aynı şeyler geçerlidir. Bitkisel maddeleri vücudumuza alırken önemli olan ne zaman ne kadar ne içildiği ve dozudur. Amacımız bitkilerin zehir değil şifa olmasıdır. Örneğin; sivilce lekesi ve akne giderici olarak kullandığımız Sarı Kantaron’un içindeki etken maddeler güneş ışığına çıkıldığında yüzde yanıklara sebep oluyorken güneşten korunarak kullanıldığında cilt yanıkları ve her türlü cilt lekesine çözüm olmaktadır” dedi.

Halk arasında ‘Geleneksel tedavi’ olarak bilinen bitkisel karışımlarla tedaviye olan ilgi her geçen gün artıyor. Bu tür karışımları ya da bitkiyi aldığımız kişinin alanında uzman olması büyük önem taşıyor. Tedavi ile ilgili herhangi bir bilgisi olmayan aktarlardan, denetimsiz medya kanallarından ve internet ortamından temin edilen ürünler ölümlere dahi sebep olabiliyor.Her şeyin fazlası gibi bitkinin de dozajının çok önemli olduğunu dile getiren Beslenme ve Fitoterapi Uzmanı Başak İnsel, gereğinden fazla kullanılan maddelerin vücudumuzda kalıcı hasar yapabileceğini söyledi. İnsel sözlerini söyle sürdürdü: “En çok tartışılan örneklerden biri Sinemaki yaprağı çayıdır. Form çaylarında sıkça karışımıza çıkan Sinemaki, özellikle kabızlık tedavisinde sıklıkla kullanılıyor. Ancak 3 haftadan fazla tüketilmesi durumunda bağırsakta kalıcı tembelliğe sebep olup kronik kabızlığı daha da fazla tetikleyebilir. Zencefil ise soğuk algınlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıkları ile diyabet üzerine olumlu etkileri biliniyor. Ancak bu şifalı bitki, safra salgısını artırdığı için safra kesesiyle ilgili rahatsızlığı olanların uzman kontrolünde tüketmesi şarttır. Ek olarak her türlü tedavi de bitkiyi analizleri yapılmış güvenilir kaynaklardan, bir uzmana danışarak tüketmek hem zararı yok etmek hemde yararı maksimuma çıkarmak açısından çok önemli.”

Bitki Çayları Nasıl Tedavi Olur

Havaların soğuması ile kış mevsimi kendini iyice hissettirmeye başladı. Özellikle bu mevsimde hastalıklardan korunmak için bitki çayları tüketimi artıyor. Bu tür çayların düzenli kullanımının tedavi olabileceğini dile getiren Beslenme ve Fitoterapi Uzmanı Başak İnsel, “İnsanımızdaki büyük problemin hızlı çözüm vaad eden tedavi yöntemlerine yönelip sabırla düzenli bitki çayı tüketiminde başarılı olamamaları olduğunu ve hastalık başımıza gelmeden korunma yöntemi olarak bitki çaylarının öneminin farkında olmadığımızı” söyledi.

Exit mobile version