Etiket: Dijital dönüşüm
Multinet Up Tüm Seyahat İşlemlerinizi Dijitalleştiriyor
Multinet Up, akıllı seyahat yönetim platformu MultiTravel ile kurumsal müşterilerine tüm seyahat hizmetlerini tek çatı altında gerçekleştirme imkanı sunuyor.
Sektörde ilkleri gerçekleştiren Multinet Up, 2007 yılında BiletBank markası adı altında Online Seyahat Acentesi olarak kurulan Akdeniz Pe-Tur Turizm ile iş birliği yaparak MultiTravel Kurumsal Seyahat Yönetim Sistemi’ni hayata geçirdi. Multinet Up, kurumsal müşterilerinin tüm seyahat işlemlerini MultiTravel Kurumsal Seyahat Yönetim Sistemi ile dijital platform üzerinden gerçekleştirirken, seyahat giderleri kontrolünü kolaylaştırıyor.
Akıllı seyahat platformu MultiTravel, kurum çalışanları için onay yapısı ve kural motoru ile limitler ve kurallar belirlenebilmesine imkan tanıyan yenilikçi bir kurumsal seyahat platformu olarak öne çıkıyor. Şirket seyahat prosedürlerinin platformda tanımlı olması sayesinde kurum çalışanı, ne kadar zaman önce, hangi fiyat limitinde bilet satın alabileceğini biliyor. Böylece kurumsal müşteriler seyahat maliyetlerini kontrol edebiliyor ve uygun fiyatlarla seyahat ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar.
Kurum çalışanlarının 7/24 online hizmet alabilecekleri tek kurumsal biletleme platformu olan MultiTravel, çalışanlara avantajlı fiyatlarla yurt içi ve yurt dışı uçak bileti seçeneklerini sunuyor.
Yurt içi konaklama hizmetine sahip platform, Haziran ayında 300 binin üzerinde yurt içi ve yurt dışı otel portföyü ile en geniş otel ağına sahip dijital konaklama platformu haline gelecek. Ayrıca uygun fiyatlı araç kiralama ve havalimanı otel transferi ağını da sunduğu hizmetlere dahil edecek.
Online acenteciliğin en eski ve en tecrübeli ismi olan BiletBank ve hizmet kalitesini sürekli artırmaya dayalı müşteri odaklı anlayışı ile Multinet Up’ın iş birliği sonucunda ortaya çıkan MultiTravel Kurumsal Seyahat Yönetim Sistemi, müşterilerini Türkiye ve uluslararası seyahat pazarında son teknoloji yeniliklerle buluşturacak.
Danfoss, Hewlett Packard ile Birlikte İklim Dostu Veri Merkezleri İnşa Ediyor
Danfoss’un dijital dönüşümün yolculuğundaki bir sonraki adımı, güçlü bir BT altyapısının sağlanabilmesi için gereken yeni veri merkezlerinin inşası. Günümüzde dünyamızdaki elektriğin yaklaşık yüzde 10’u bilişim teknolojilerine harcanıyor. Danfoss, artan veri hacminin iklim üzerindeki etkisinin asgari seviyede tutulabilmesi için veri merkezlerini kendi enerji tasarruflu teknolojileri ile inşa edecek.
Danfoss, Danimarka’daki merkez ofisinin yakınlarında yeni ve enerji tasarruflu veri merkezleri inşa ederek faaliyetini sürdürmesi sırasında en önemli unsurlardan biri olan 7/24 veri ve hizmet erişimini , %99,9 çalışma oranı ile güvence altında devamlılığını sağlıyor. Yeni yapılacak tesisler, Danfoss’un dijital dönüşüm çerçevesinde geliştirdiği ve operasyonlar için kritik önem taşıyan akıllı bilişim teknoloji (BT) platformlarında elde ettiği yüksek hacimli verilere ev sahipliği yapacak.
Danfoss Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Bilgi Yöneticisi, Sune Tornbo Baastrup konu ile ilgili açıklamasında “Veri ve uygulamalarımız için yeni, enerji tasarruflu ve uygun maliyetli bir yuva inşa ediyoruz. Bulut hizmetleri geliştirme yolundaki girişimlerimize de devam ediyoruz. Bu iki alanın en iyi yanlarından nasıl faydalanılabileceği meselesi sektörün önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Veri merkezleri, akıllı ve alanına özel fabrika uygulamalarına hizmet sağlarken “bulutlar” da ölçeklendirme hizmet ve olasılıklarının sayısını gittikçe arttırıyor. Veri merkezleri ile bulut teknolojisini birleştirdiğimiz hibrid çözümümüzün uçtan uca BT çözümlerimizde güçlü, yenilikçi ve optimal verim sağlamamızı mümkün kılacağına inanıyoruz.” dedi.
Enerji tasarruflu teknolojiler geliştirme konusunda dünya lideri Danfoss, yeni veri merkezlerini modüler şekilde veri ihtiyacı artığında genişletebilmek üzere inşa ediyor. Yeni veri merkezleri, bu tür tesislerde teknolojinin enerji tüketimini azaltmak için nasıl kullanabileceğini gözler önüne serecek.
Soğutma için kullanılan enerji miktarı yarıya indirilebilir
Veri merkezlerindeki sunucuları soğutmak için harcanan enerjinin büyük bir kısmından tasarruf sağlamak mümkün. Veri merkezlerinde soğutma amaçlı kullanılan enerjinin yüzde 50’sinden fazlasından tasarruf edilmesini sağlayabilecek soğutma teknolojileri ve çözümlerinde uzman Danfoss, aynı zamanda veri merkezlerinin fazla ısısını mevcut ilçe ısıtma şebekelerine yönlendirip tüketicilere ve iklime fayda sağlamak için gerekli teknolojiye de sahip.
Danfoss ve Hewlett Packard Enterprise, otuz yılı aşkın süredir birlikte çalışıyorlar. Veri merkezleri kurmak, tarafların iş birliğinde ileriye doğru atılabilecek önemli bir adım.
Hewlett Packard Enterprise Danimarka Yönetici Direktörü Carsten Regner Nielsen de konuyla ilgili “Sürdürülebilir enerji konusunda önemli bir yere sahip olan Danimarka, küresel teknoloji şirketlerinin veri merkezleri kendine çekiyor. Konu soğutmanın çevre üzerindeki etkilerini asgari seviyede tutmak olunca Danimarka, dünya lideri konumda bulunuyor. Danfoss’la iş birliğimiz konusunda oldukça heyecanlıyız. İklim dostu veri altyapıları konusunda dünya çapındaki potansiyelde büyük bir artış görüyoruz.” dedi.
Hewlett Packard Enterprise’nin tahminlerine göre dünya çapındaki elektriğin yüzde 10’u BT ekosisteminde kullanılıyor ve veri hacimlerinin gittikçe artması dijitalleşmenin iklim üzerindeki etkilerinin azaltılmasını öncelikli bir konu haline getiriyor.
BM Global Compact Madde 7-Sürdürülebilir Enerji programına bağlı Danfoss, dünyanın bugün karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmeye katkıda bulunabilecek teknolojiler geliştirme çalışmaları vesilesiyle fark yaratmak istiyor.
Dijital Dönüşüm Projelerinde Siber Güvenliğe Dikkat
Organizasyonlar, dijital dönüşümü sürdürdükçe ve yeni teknolojiler ile desteklenen iş süreçleri ile bilgi ağları arası entegrasyonu benimsedikçe güvenlik sorunları artıyor. Bilişim güvenliği alanındaki dağıtım ve çözümleriyle pazarda lider konumda bulunan Komtera Teknoloji’nin Genel Müdür Yardımcısı Ziya Gökalp,bu nedenle dijital dönüşüm projelerini siber güvenlik odaklı gerçekleştirmenin kaçınılmaz bir hal aldığının altını çiziyor.
Organizasyonların daha iyi sonuç elde etmesi için iş modellerini ve iş süreçlerini mikro düzeyde ele alan, aynı zamanda işletmelerin daha inovatif, etkin, verimli sürdürülebilir, hızlı ve büyüme odaklı olabilmeleri üzerine tasarlanan dijital dönüşüm projeleri, veri sınıflandırma, veri odaklı karar verme, otomasyon, yapay zeka, bulut bilişim, mobil uygulama destekli alt yapı, doküman yönetimi, elektronik süreç yönetimi, nesnelerin interneti gibi süreçleri de ele alıyor. Komtera Teknoloji Genel Müdür Yardımcızı Ziya Gökalp, etkili bir dijital dönüşüm sağlayabilmenin ancak iş ortaklarının, tedarikçilerin, müşterilerin ve diğer paydaşların içine alındığı, hatta birimler arasında ortak çalışmanın ve çabanın sarf edildiği projeler ile mümkün olacağını dile getiriyor.
Dijital Dönüşüm Projeleri Siber Güvenlik Odaklı Gerçekleştirilmeli
Dijital dönüşümü sağlarken veri odaklı karar verme süreçlerinin yönetileceği iş ve bilgi sistemlerinin, uygulamaların veya otomasyonların birbirleriyle entegre edilmesi yeni güvenlik sorunlarını ve zafiyetleri beraberinde getiriyor. Gökalp, “Organizasyonların, tedarikçilerin ve iş ortaklarının IT sistemlerinin birbirleriyle entegre olması, bulut bilişim sistemlerinin kullanılması ve müşterilerin gerçek zamanlı olarak sistemlere bir mobil uygulama kullanarak erişim yapması, bağımsız kurumsal ağların etkileşimine yol açıyor ve ağlardan birine sızılması durumunda saldırganlar etkileşim içinde olan tüm ağlara erişilebiliyor.” ifadelerinde bulunuyor.
Paydaşlardan birine ait ağa sızan bir saldırgan, çok biçimli polimorfik bir sofistike atak ile geleneksel güvenlik sistemleri tarafından tespit edilmekten kaçınabilen, değişebilen ve uyarlanabilen bir malware virüsünü diğer paydaş ağlara da yayabiliyor. Komtera Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Ziya Gökalp, paydaşların farklı yazılım geliştirme metodolojileri ile ürettiği uygulamalar, statik kod zafiyet analizine tabi tutulmuyorsa, kod tabanlı açıklardan doğan saldırılara maruz kalmalarının kaçınılmaz olacağını belirtiyor. Görünürlüğü yoksun kılan, birbirleriyle iyi entegre olamayan, bilgi zafiyetleri konusunda birbirleriyle istihbarat paylaşımı yapamayan, riskleri ve atakları önleme konusunda entegre politika uygulayamayan paydaşlara ait farklı bilgi güvenlik sistemlerini aşan saldırganlar, sistemlere erişerek veri hırsızlığı yapabiliyor.
IoT ve Bulut Teknolojilerine Yönelik Saldırılar Artıyor
Bir başka ifade ile organizasyonlar dijital dönüşümü sürdürdükçe ve yeni teknolojiler ile desteklenen iş süreçleri ve bilgi ağları arası entegrasyonu benimsedikçe güvenlik sorunları artıyor. Özellikle IoT teknolojilerinin ve çoklu bulut ortamlarının hızlı bir şekilde benimsenmesi ve kullanıma alınmasının, küresel ölçüde saldırı oranlarını ve ağa sızmaları artırdığını vurgulayan Gökalp, bu nedenle dijital dönüşüm projelerini siber güvenlik odaklı gerçekleştirmenin kaçınılmaz bir hal aldığının altını çiziyor. Dijital dönüşümün etkileşimde bulunduğu tüm paydaşlara ait sistemleri, uygulamaları, ağları entegre ederken yine paydaşlara ait siber güvenlik altyapılarının da entegre edilmesi, izlenmesi, kontrol edilmesi, denetlenmesi ve ortak bilgi güvenlik politikaları ile yönetilmesi gerekiyor.
Bu sürecin sağlıklı yönetilebilmesi, çoğu zaman dijital dönüşüm projelerinde ortak bir siber güvenlik birimi kurulmasını gerektiriyor. Kurulan birimin, farklı ağlardaki sisteme ait davranışları ve veri akışını mikro düzeyde analiz etmesini, saldırı tespiti ve veri kaybı önleme konusunda senkronize sistemler kullanmasını, gerçek zamanlı risk değerleme ve zafiyet yönetimi yapmasını zorunlu kılıyor.
Şirketler Akıllı Teknolojinin Dijital Dönüşümün Anahtarı Olduğunu Düşünüyor
Teknoloji devriminin merkezinde yer alan kurumsal yazılım lideri SAP, önde gelen sektörel analiz şirketi Forrester Consulting’e¹ yaptırdığı araştırmanın bulgularını açıkladı. 740’tan fazla katılımcıyla yapılan araştırma sonuçlarına göre, işletme ve kurumların yüzde 93’ü dijital dönüşüm hedeflerine ulaşmak için inovasyon teknolojilerinin kilit rol oynadığını düşünüyor.
SAP’nin dünyanın önde gelen analiz şirketlerinden Forrester Consulting ile gerçekleştirdiği araştırma, akıllı teknolojilerin kurumsal dijital dönüşümü desteklemek açısından kritik öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Forrester tarafından 740’tan fazla katılımcıdan alınan anket sonuçlarına göre, şirketlerin yüzde 93’ü dijital dönüşüm hedeflerine ulaşmak için inovasyon teknolojilerinin kilit rol oynadığını düşünüyor.
Dijital dönüşüm sürecini halihazırda aktif bir şekilde sürdüren ve Nesnelerin İnterneti (IoT), yapay zeka (AI), blockchain, artırılmış ya da sanal gerçeklik gibi en az iki inovasyon teknolojisini devreye almış olmak gibi iki önemli kriteri sağlayan katılımcılarla gerçekleştirilen araştırma, işletmelerin rekabet avantajı elde etmek için inovasyon teknolojilerine öncelik verdiklerini ortaya çıkardı.
Araştırma gösteriyor ki; şirketlerin yüzde 92’si Nesnelerin İnterneti (IoT), yüzde 78’i yapay zeka’yı (AI), yüzde 77’si öğrenen makineleri, yüzde 70’i artırılmış gerçekliği/sanal gerçekliği, yüzde 68’i ise blockchain gibi inovasyon teknolojilerini uygulayarak veya halihazırda uygulamaya devam ederek dijital dönüşümü sürdürüyor.
Araştırmanın sonuçları işletmelerin, dijital dönüşüm yolculuğuna öncelik vermeye devam etmenin yanı sıra verimliliği artırmak için mevcut süreçleri optimize etmeye, yeni değerler elde etmek üzere süreçleri yaygınlaştırmaya ve yeni gelir akışları sağlamak üzere iş modellerini dönüştürmeye giderek daha fazla odaklandığını gösteriyor. Araştırma, şirketlerin yüzde 92’sinin bütün akıllı teknolojiler ve iş süreçlerinden elde dilen ve kullanılan verileri birleştirebilecek platformlara büyük ilgi gösterdiğini ortaya çıkardı.
Sonuçlar incelendiğinde, farklı endüstrilerin kendi dijital olgunluk seviyelerine ve kurumsal hedeflerine göre farklı önceliklere odaklandığı ve birden fazla akıllı teknolojiden yararlandığı görülüyor. Örneğin, talep oldukça aralıklı üretim yapan işletmelerin çoğu, öngörüye dayalı bakım çalışmalarını uygulamaya veya genişletmeye öncelik veriyor. Buna karşılık, perakendeciler ürün çeşitliliği kararlarını verirken özellikle Büyük Veri ve öngörüye dayalı analitiğe odaklanıyor; enerji, su ve gaz dağıtım şirketleri (kamu hizmeti sağlayan şirketler) ise yöneticilerin kapasiteyi ya da verimlilik oranlarını gerçek-zamanlı görebilmesi için dijital toplantı odasını (digital boardroom) tercih ediyor.
SAP Platform ve Teknolojiler Bölümü, Global Müşteri Operasyonları Başkanı Irfan Khan, araştırma hakkında şunları söyledi, “Bu akıllı işletme araştırmasında Forrester ile işbirliği yaparak, yeni teknolojilerin uygulanmasıyla ilişkili zorlukları ve fırsatları ortaya çıkarma imkanı bulduk. Araştırma, işletmelerin rekabet avantajı elde etmek için inovasyon teknolojilerine öncelik verdiğini ortaya çıkardı. Şirketlerin süreçleri iyileştirmek, inovasyonu teşvik etmek ve dijital dönüşüm hedeflerine ulaşmak için IoT, AI, artırılmış gerçeklik, öğrenen makineler ve blockchain teknolojilerini kullandıklarını görüyoruz. Araştırmada da belirtildiği gibi, “dijital çağın galibi, akıllı işletmeler olacaktır. Akıllı bir işletme, dijital dönüşümü hızlandırmak için insanları, süreçleri, verileri ve teknolojileri birbirine bağlayan, daha azla daha çoğu yapabilen, müşteriyi daha iyi anlayan, onun ihtiyaçlarına daha iyi cevap veren ve yeni gelir kalemleri yaratabilen bir işletmedir.”
İTÜ Trendler Zirvesi’nde Dijital Dönüşüm ve Dijital Meslekler Konuları Konuşulacak.
Her sene birbirinden farklı konuları ele alarak üniversite öğrencilerinin, gelişen dünya ile birlikte çağa ayak uydurabilmelerine imkân sağlayan Trendler Zirvesi bu yıl 14-15 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. İTÜ Yatırım Kulübü tarafından düzenlenen zirvede bu yıl dijital dönüşüm ve dijital meslekler konuları konuşulacak.
Bu yıl 1500 öğrencinin katılması planlanan zirvede, öğrenciler dijital dünyanın önemli isimleri ile bir araya gelerek kariyer hayatlarına yön verme imkânı bulacak. Teknoloji İletişimcisi Dr. Sertaç Doğanay, Egon Zehnder Global Telecom Practice Leader Burcu Bıçakçı, Anadolu Hayat Emeklilik Head of PMO Başak Cengiz, Deputy Manager Burak Ergüven, İnfina Yazılım Kurucu Ortağı Burak Aslanpay, İnfina Yazılım Ürün Yöneticileri Ömer Akif Dede ve Haluk Özek öğrenciler ile dijital dönüşümü konuşacak önemli isimlerin bir kısmı.
Trendler Zirvesi, alanında uzman konuşmacılar ve söyleşilerle dijitalleşen dünyada kariyer hayatına yön vermek isteyen öğrencilerin yol göstericisi olmayı hedefliyor.
Yazarımız Atıf Ünaldı Paraşüt Blog’una Verdiği Röportajda Türkiye’de Dijital Dönüşümü Anlattı
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansal operasyonlarının daha verimli yönetebilmesini destekleyen Paraşüt Şirketi’nin Blog Sayfasına Röportaj veren Atıf Ünaldı; Paraşüt Blog Yazarının sorularını şu şekilde yanıtladı;
Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misiniz? Atıf Ünaldı neler yapıyor?
Şu aralar, Bloomberg Businessweek dergisinde köşe yazarlığı yapıyorum. Her hafta teknoloji alanındaki gelişmeleri bu dergide paylaşıyorum.
Aynı zamanda markaların özel organizasyonlarında vizyon açıcı açılış (keynote) konuşmaları yapıyorum. Uzun zamandır beklettiğim beşinci kitabıma da başladım.
Teknoloji yazarı olarak Türkiye’de dijital dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda sizce ortaya çıkan ihtiyaçlar neler ve Türkiye bu konunun neresinde?
Ben genel olarak bu alanda en büyük problemin, strateji belirleme noktasında olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de ne yazık ki yöneticiler işin kolayına kaçıp daha önceden hazırlanmış reçetelerle dijital dönüşümlerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Tabii tek bir reçete ile yapılan dijital dönüşümün her gelen hastaya antibiyotik yazmaktan hiçbir farkı yok. Hem kişilerin hem de toplumun sağlığına ciddi zararı var.
Bu nedenle stratejiye zaman ve kaynak ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Bu gerçekleşmeyince dijital dönüşüm başarısız olur. Türkiye’de dijital dönüşüm fikri yeni dünyada ayakta kalmanın tek çözümü olarak görüldüğü için iş dünyası tarafından çabuk kabul edildi. Ama strateji olmazsa, dijital dönüşümü kabul etmeyen kurumlarla kabul edenler arasında fark olmaz.
Dijital dönüşüm hangi sektörler tarafından daha çok kullanılıyor ve KOBİ’lere faydaları neler?
Türkiye’de dijital dönüşümde en önde olan kurumlar da dahil, kimse daha bu alandaki faaliyetlerini ne yurt içinde ne de dünyada bitirebilmiş değil. Bu nedenle eleman çalıştıran, müşteriye dokunan, iş ağı içinde bulunan, bir ürün veya değer oluşturan her kurumun dijital dönüşüme ihtiyacı var.
KOBİ’ler için dijital dönüşüm sadece bir yatırım değil mecburiyettir. Bu konuda yöneticileri bilinçlendirmek amacı ile faaliyet gösteren bir çalışma grubu da kurduk. KOBİ’lere danışmanlık yapacak yeni arkadaşlarımızı eğitmek için standartları oluşturmaya başladık.
Dijital dönüşümde teknoloji altyapısı olarak eksiklerimiz var mı sizce? Varsa bunlar neler? İyileştirmek için neler yapılmalı?
Kurumlar dijital dönüşüme başladıklarında, tabii ki teknolojik altyapı eksikleri de ortaya çıkıyor. Bu her kurumda farklı şekil alıyor. Danışanlarım arasında bu altyapı eksikliklerini bilişim sektöründe yaşayanlar da olurken, ürün ve markalaşmada altyapı eksiklikleri olan şirketlerle de yaygın şekilde karşılaşıyoruz.
Tabii dijital dönüşüm uzun bir yol, bu nedenle altyapı eksiklikleri olan şirketlere en önemli önerim, en kısa zamanda bir danışmanla oturup yol haritalarını çıkarmaları olacaktır.
Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine de değinmek istiyoruz. Girişimcilik konusundaki atılımları nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de bu konuda ne gibi fırsatlar var?
Türkiye’de asıl girişimcilik alanında ciddi altyapı eksikleri var. Finansman yapımız ve yatırımcı ilişkileri ne yazık ki şu an dürüst bir girişimcinin ihtiyacı olan kaynaklara ulaşmasına imkan vermiyor. Dünyanın birçok yerinde ilk finansmanı en yakındaki banka şubesinden alan girişimcinin, Türkiye’de mevzuat gereği bunu yapması mümkün değil. Ayrıca belli bir büyüklüğe ulaşan girişimcilerin halka açılması da Türkiye’de çok kolay olmuyor.
Türkiye’nin bu sorunları acilen çözmesi ve yatırımları girişimcinin yenilikçi ve rekabetçi çözümler üretebileceği şekilde yönlendirmesi lazım.
Başarılı bulduğunuz girişimcilerde gözlemlediğiniz özellikler neler? Yeni işini kuracak girişimcilere önerileriniz var mı?
Türkiye’de birçok girişimciye danışmanlık ve koçluk yapmış, iki üç girişimde bulunmuş biri olarak, başarılı girişimlerde gördüğüm en önemli ortak nokta hepsinin işe başlamadan önce bir destek almış, büyük bir müşteri bulmuş, hazır bir pazara ulaşmış veya bir iş ağına bağlanmış olmaları. Bunlardan biri olmadan iş fikri ne kadar umut vadedici olursa olsun başarıya ulaşılması bana mümkün gelmiyor.
Bir girişimci dijital dönüşüm için yatırım yaparken sizce nelere dikkat etmeli?
Strateji ve planlama olmadan, pazardaki hazır reçetelerden birini uygulamaya kalkmak sadece zaman ve kaynak kaybı olur. Önce strateji, planlama, yol haritası arkasından işe başlama. Aksi sadece zaman ve para kaybı.