Etiket: TV
CES 2019’da LG’den Daha İyi Bir Yaşam İçin Yapay Zeka Vaadi
CES 2019 açılış konuşmasını yapan LG Electronics Teknoloji Direktörü Dr. I.P. Park, yapay zeka yenilikleriyle geliştirilmiş,kullanıcı odaklı yaşam öngörülerini paylaştı.
LG Electronics (LG) Teknoloji Direktörü (CTO’su) Dr. I.P. Park, dünyanın önde gelen tüketici elektroniği fuarı CES 2019’da açılış konuşmasını gerçekleştirerek, şirketin geleceğe yönelik vizyonunu“Daha İyi Bir Yaşam İçin Yapay Zeka” başlıklı konuşmasında anlattı. 7 Ocak Pazartesi günü Las Vegas’ta MGM Park Tiyatrosu’nda düzenlenen açılış etkinliğinde, Dr. Park, yapay zekanın üç temel unsurunun (Evolve, Connect ve Open- Geliş, Bağlan, Aç), gerçek dünya için çok gelişmiş çözümler içeren bir ekosistem sunabileceğinin altını çizdi.

Tüketici odaklı Yapay Zeka teknolojisinin öncüsü olan LG, yapay zekanın tüketicilerin yaşamlarındaki yararlı yönlerini anlatmakta da her zaman lider rol oynadı. LG CTO’su Dr. Park da yaptığı açılış konuşmasında, LG’nin günlük yaşama uyarladığı yapay zeka teknolojilerini sektör temsilcisi, kanaat önderleri ve gazetecilerden meydana gelen 3.000’den fazla katılımcıya göstererek anlattı. LG CLOi GuideBot, konuşma esnasında Dr. Park ile aynı sahne ışığını paylaşarak CES açılış konuşmasına yardımcı olan ilk robot oldu.
Konuşmasına “Teknoloji hayatınızı iyileştirir mi?” sorusuyla başlayan Dr. Park, sorusunu; “Son yüzyılda, buzdolapları, çamaşır makineleri, elektrikli süpürgeler gibi ev aletleri ev işlerinde harcanan zamanı yaklaşık % 75 oranında azalttı ancak bilişsel emek miktarını önemli ölçüde arttırdı. Yani cevap yapay zekada yatıyor, bunun için de gerçek zekayı başarabilmemiz gerekiyor.” diye yanıtladı.
LG, 2017 yılında gerçekleştirdiği yapay zeka markası LG ThinQ lansmanından bu yana; klima, çamaşır makinesi, akıllı telefonlar ve robot elektrikli süpürgelerini kapsayan ürün portföyünün hızla büyüdüğünü gördü.Dr. Park da konuşmasında, LG’nin yapay zeka gücünü kullanan bu cihazlarındaki yenilikleri anlattı. Ev aletleri kategorisinden kendi kendine öğrenebilen öğrenmeli bir çamaşır makinesi ve arızaları otomatik olarak tespit edebilen ve kendi kendini iyileştiren klimalardan örnek veren Dr. Park sözlerine şöyle devam etti:

“Ama ben sadece iyileştirmelerden değil, daha fazlasından bahsetmek istiyorum.Tüketici elektroniği alanında lider bir üretici olarak hedefimiz, LG’nin mevcut rolünün ötesine geçerek, gerçekten akıllı bir yaşam tarzı sunuyor olmak” dedi.LG’nin yapay zeka çağına yönelik vizyonunu ilan eden Dr. Park, üç ana unsurun (Evolve, Connect ve Open) yapay zeka teknolojisini günlük yaşamın her yönünü dönüştürmek için nasıl güçlendireceğini açıkladı: “LG ThinQ ürünleri, kullanıcı hakkında bilgi edinerek, onların hayatlarıyla kusursuz bir şekilde bağlantı kuracak ve daha iyi bir yaşam için yeni ortaklıklar ve işbirlikleriyle daha da güçlenmiş bir eko-inovasyon sistemi açarak gelişecektir.”
Dr. Park tüketici elektroniğinde gelişen zekanın önemini vurguladı. Yapay zeka bağlantılı cihazların basit ses tanıma ve otomatik görev yürütmenin ötesine geçmesi için her komutun arkasındaki amacı anlayabilmeleri gerektiğinin altını çizen Dr. Park, bu tür bağlamsal anlayışın, yapay zekanın kullanıcı ile etkileşimini biriktirerek oluşabileceğini söyledi.
LG, yeni bir araç içi deneyimi sağlamak için sunduğu yenilikleri genişletmeye devam ediyor. Özerk bir sürüş devriminin başlangıcında LG, araçların tanımını bir ulaşım aracından mobil alana kadar değiştirmek ve genişletmek için yola çıkıyor. LG’nin yapay zeka özellikli kabin çözümü, kullanıcıların araçlarını konferans salonundan sinema salonuna ve hatta kişisel alışveriş butiklerine dönüştürmelerine, zamanlarını en iyi şekilde kullanmalarına yardımcı olacak.
Konuşmasında bu konuya da değinen Dr. Park, “Bu yeni araç içi deneyimini geliştirmek için, hem donanımda hem de yazılımda çok çeşitli çözümler gerekiyor, bu nedenle açık işbirliğine ihtiyacımız var.” diyerek LG’nin daha kişisel bir araç içi deneyimi sağlamak için akıllı koltuklar geliştirmek amacıyla lider koltuk üreticisi Adient’le iş birliği başlattıklarını açıkladı. Dr. Park konuşmasında ayrıca, LG’nin Mart 2018’den bu yana açık kaynaklı olan işletim platformu webOS için yeni bir planı olduğunu duyurdu.Dr. Park, “Bu yıldan itibaren webOS’a, LG’nin tüm dünyadaki geliştiriciler için tescilli Yapay Zeka ThinQ platformuna açık erişimini ekliyoruz” dedi.
LG’nin şimdiye kadar akıllı ünitelere bağlayarak Yapay Zeka teknolojisinin potansiyelini daha büyük bir ölçekte ortaya koyma hedefinden bahseden Dr. Park,” LG’nin Robot Hizmet Sunma Platformu (RSDP), birden fazla robotun işimizi ve çevremizi nasıl yönettiğimizi dönüştürmek için gördüklerini, duyduklarını ve öğrendiklerini sistematik olarak koordine edecektir.Yapay Zeka tabanlı akıllı şebeke, enerji ekosistemimizin verimliliğini üretimden depolamaya ve tüketime kadar radikal bir şekilde iyileştirmemizi sağlayacaktır. Duvarlar, tabelalar ve hatta zeminler gibi fiziksel alan unsurlarını çevrenin aktif ve akıllı bir parçası haline getirecektir.” dedi.
LG’nin açılış konuşmasında, XPRIZE Vakfı’nın kurucusu Dr. Peter Diamandis, Uzman Yapay Zeka Araştırmacısı Dr. Andrew Ng ve Luxoft Alwin Bakkenes’de Otomotiv Genel Müdürü, Qualcomm Durga Malladi’de Mühendislik Kıdemli Başkan Yardımcısı ve California San Diego Üniversitesi’nde İçeriksel Robotik Enstitüsü Müdürü Profesör Henrik Christensen de dahil olmak üzere bir çok global uzman yer aldı.
CTA Başkanı ve CEO’su Gary Shapiro, “LG, teknolojiden sağlık, tarım, ulaşım, mühendislik ve ötesine kadar hemen hemen tüm büyük endüstrileri etkileyecek olan yapay zeka devriminin ön saflarında yer alan küresel bir güç merkezidir. Bu sebeple, LG’nin CES tarihinin ilk açılış konuşması olan “Daha İyi Bir Yaşam İçin Yapay Zeka” konulu konuşması bizi çok heyecanlandırdı.” dedi.
Bu hafta Las Vegas Kongre Merkezi’nde 11100 no’lu standa giden CES 2019 ziyaretçileri, LG ThinQ Alanını inceleyerek LG’nin Yapay Zeka teknolojilerini deneyimleyebilecek.
Hakan Muhafız’ın 2. Sezon Prömiyeri Yapıldı
Dünyanın lider internet eğlence hizmeti Netflix’in tüm dünyada çok ses getiren ilk Türk orijinal dizisi Hakan: Muhafız’ın ikinci sezon prömiyeri 38. İstanbul Film Festivali kapsamında yapıldı.
11 Nisan Perşembe akşamı Zorlu Center Cinemaximum’da, dizi oyuncuları ve yönetmenlerin katılımıyla özel bir gösterim düzenlendi. Gösterim öncesi İstanbul Film Festivali Direktörü Kerem Ayan; Çağatay Ulusoy, Ayça Ayşin Turan, Hazar Ergüçlü, Engin Öztürk, Okan Yalabık, Burçin Terzioğlu ve yönetmenler Umut Aral ve Gönenç Uyanık ile birlikte sahnede kısa bir söyleşi gerçekleştirdi.
Merakla beklenen ve 26 Nisan Cuma günü Netflix’te yayınlanacak toplam sekiz bölümlük dizinin ilk iki bölümü seyirciden büyük beğeni topladı.
BOL SÜRPRİZLİ BİR SEZON
İlk sezonda kendi halinde bir halı tüccarrıyken İstanbul’un muhafızı olduğunu öğrenen ve hayatını bu uğurda değiştiren Hakan (Çağatay Ulusoy), yeni sezonda da şehri yok etmeye ant içmiş Ölümsüzler ordusuna karşı tüm gücüyle savaşmaya devam ediyor. Bir taraftan da sevdiklerini korumaya çalışan Hakan’ı pek çok macera ve sürpriz bekliyor…
Dünya çapında ilgiyle karşılanan Hakan: Muhafız’ın ilk sezonu 10 milyondan fazla izlendi. Dizinin üçüncü ve dördüncü sezonları için de çalışmalar sürüyor.
Hugh Jackman’ın Başrolünde Oynadığı “Tutsak” Filmbox HD’de
Polisiye hikayesiyle izleyicilerini gizemli bir maceraya sürüklemeye hazırlayan film “Tutsak”, FilmBox HD ekranlarına gelmeye hazırlanıyor. Ünlü yönetmen Denis Villeneuve’nin yönetmenliğinde seyircisiyle buluşmaya hazırlanan filmin başrollerinde Hugh Jackman, Jake Gyllenhaal ve Viola Davis yer alıyor.
Bir şükran günü çocuğu kaçırılan marangoz Keller Dover (Hugh Jackman) her şeyi bir kenara bırakır ve çocuğunu bulabilmek için kolları sıvar. Uzun süren bir aramadan sonra bir sonuca ulaşamayan baba, işinde uzman ve idealist bir dedektiften (Jake Gyllenhaal) yardım almaya karar verir. Fakat yavaş ilerleyen polis arama çalışmaları ve prosedürler Keller Dover için yeterli değildir. Artık kendi ahlak kurallarını bile çiğnemeye hazır olan Dover baş şüphelinin (Paul Dano) peşine düşer…
6 Nisan Cumartesi günü saat 19.00’da ekranlara gelmeye hazırlanan “Tutsak” filmini Turkcell TV+, Kablo TV, D-Smart ve FilmBox Live platformları üzerinden izleyebilirsiniz.
La Casa De Papel 3. Kısım Geri Dönüyor
[yotuwp type=”videos” id=”6tO_gEmS5H0″ ]
Çocuğunuzun İçin Doğru ve Güvenli İçerikleri Nasıl Seçersiniz?
Doğru ve güvenli medya içerikleriyle çocukların teknoloji ve bilim alanlarında eğitimine odaklanan Da Vinci Televizyon Kanalı CEO’su Ferdinand Habsburg, ailelerin çocuklara uygun medya içeriklerini nasıl seçebilecekleri ve güvenli internet kullanımlarıyla ilgili tavsiyelerde bulundu.
Dünya’da YouTube kullanım alışkanlıklarının oldukça arttığı günümüzde, ebeveynlerin en büyük endişesi, çocukların dijital güvenliğini sağlayamamak ve kontrolsüz içeriklere ulaşmasının önüne geçememek olduğuna değinen Habsburg, bugün dünyada çocuklar için dijital anlamda çok fazla kaynak olduğunu, ancak bu kaynakların kullanımı, yönetimi ve denetlenmesi gibi önemli hususların hala tatmin edici düzeyde olmadığını belirterek şunları söyledi;
“Bugün, anne babalar için çocuklarının dijital güvenliği en acil çözmeleri gereken konulardan biri olarak baş sırayı alıyor. Yakın tarihte, çocuklarımızı ciddi boyutlarda tehdit eden Momo ve Mavi Balina gibi zararlı içerikler anne babalar arasında büyük paniğe yol açtı. Kontrol edemedikleri dijital bir yapının içinde endişe duyan anne babalar, yeni dünyada daha güvenli olmanın yollarını hep bir ağızdan aramaya başladılar.
Çocuklarınızın cihazlarında derinlemesine tarayıcı kontrolleri yapsanız, yeni güvenlik duvarları ekleseniz ya da çocuklarınıza dijital güvenlik konulu özel eğitimler verseniz de, dijital dünya hayatımızda daha çok yer kapladıkça çocuklarımız faydalı içerikler kadar, zararlı içeriklerle de her zaman karşılaşacaklar.
Bizlerin yapması gereken, bu zararlı içeriklerden korkup kaçmaktan çok, bunların neler olabileceğini çocuklarımıza anlatmak, gördükleri zaman bu içerikleri tanımalarını sağlamak ve kendilerini korumanın yollarını öğretmek olmalı. Örneğin biz eşimle beraber, çocuklarımız için içerik seçimini yaşlarına uygun ve kesin güvenli olduğunu bildiğimiz ortamlardan yapıyoruz. Daha küçük yaştaki çocuklar için ise, internet kullanımına yanlarında bir yetişkinle beraber kontrollü izin vermek en temel tedbirlerin başında gelmeli.
Da Vinci Medya olarak hem televizyon hem mobil cihazlar üzerinden sunduğumuz eğitici içeriklerde, bu talep ve arz boşluğunun sorumluluğunu oldukça hissediyoruz.
Bu bağlamda, çocuklarımızın istedikleri zaman istedikleri yerden, en güvenli şekilde hem eğlence hem eğitimle buluşmaları için Da Vinci Kids Uygulamasını geliştirdik. İzleyicimiz olan milyonlarca anne babadan aldığımız geri bildirimlerle geliştirdiğimiz oyun tabanlı bir mobil eğitim platformu olan Da Vinci Kids, uzman editörler ve pedagoglar tarafından özenle seçilmiş reklamsız binlerce içeriğe, eğlenceli oyunlara, testlere ve çoklu dil seçeneğine sahip. İncelemenizi tavsiye ederim…” dedi.
Günümüzde “teknolojinin doğru kullanımı” ve “eğitimin” en büyük mücadele verdiğimiz alanlardan biri olduğunu belirten Habsburg, “Kendimizi geleceği daha iyi bir şekilde inşa etmek ve tasarlamak için sürekli geliştirmeliyiz. Çocuklarımıza makinalarla ya da yeni teknolojilerle rekabet etmeyi öğretemeyiz ancak değerlerini korumayı, inançlı olmayı, özgür düşünceyi, takım çalışmasını, başkalarını önemsemeyi, müzik ve sanat gibi eşsiz şeylerin önemini öğretebiliriz. Çocuklarımıza öğrettiğimiz şeyler makinaların bildiklerinden daha farklı ve fazla olursa makinalar bize asla yetişemezler.” dedi.
Refika’nın Bu Haftaki Konuğu Ata Demirer
Türk mutfağına taze bir bakış açısı getiren Refika Birgül, bu hafta Ata Demirer’i ağırlıyor. “Refika ile Öze Dönüş” 10 Şubat Pazar günü saat 12.00’de 24Kitchen ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.
Ekranların sevilen ismi Refika Birgül, ezberleri bozan yeni programı “Refika ile Öze Dönüş” ile her hafta mahallesi Kuzguncuk’taki kendi mutfağında birbirinden ünlü konukları ağırlıyor. Her programında yemek tariflerinden komşuluğa, mahalle kültüründen dostluklara, doğadan hayvanlarla ilişkilerimize kadar her konuda özümüze dönmemiz gerektiğini vurgulayan Refika, bize has Türk mutfağı tekniklerini anlatıyor; Türk mutfağının dünya mutfakları arasında hak ettiği yere ulaşması için çalışıyor.
Refika bu hafta en lezzetli fırın yemeklerinin tariflerini ve ipuçlarını paylaşıyor. Eski bir geleneği de canlandırmaya karar veren ekip eskiden evlerde yapıldığı gibi içi kendileri hazırlıyor, ardından pişirmek için ekmek fırınına götürüyor; pişenleri de mahalleliyle paylaşıyor. Çayın yanına sütün en güzel üç halini kullanarak triliçe hazırlayan Refika, dost sofrasında ise balık üstadı Ata Demirer’i ağırlıyor. İkili gülmekten vakit buldukları anlarda balığın çiğ, tütsülenmiş ve kremalı halini yapıyor.
Eğlenceli ekibi, candan komşuları, yardımsever esnafı ve ünlü konuklarıyla mutfakta olduğu kadar sokakta da geçen “Refika ile Öze Dönüş”, 10 Şubat Pazar günü saat 12.00’da 24Kitchen ekranlarında.
Dünyanın En Ünlü Belgeselcilerinin Yepyeni Yapımları BBC Earth’te Yayınlanacak.
BBC Stüdyoları Ortadoğu ve Akdeniz Bölgesinden Sorumlu Genel Müdür ve Başkan Yardımcısı Natasha Hussain yeni dönemle ilgili olarak şunları söyledi: “ BBC Earth, dünya standartlarında yapımlarıyla Türkiye pazarında mutlaka yer alması gereken bir marka haline geldi. 2018 yılında erişimimizi bir yandan Digiturk platformuyla genişletirken bir yandan da Tivibu ile yayın anlaşmamızı yeniledik. BBC Earth’ün her geçen gün daha da güçlendiğini görmekten son derece mutluyuz. Sayısı gün geçtikçe artan Türk izleyicilerimizi yıl boyu gösterime girecek yeni programlarımızla buluşturacağımız için heyecanlıyım.”
BBC Earth’te bu yıl gösterilecek yapımların bazıları şöyle:
Devrimler: Dünyayı Değiştiren Fikirler (6 x 50’) – Otomobil, uçak, akıllı telefon, roket, robot ve uzay teleskopu: Olağan kabul ettiğimiz altı araç. Ama aslında hepsi ihtiyaçtan doğan, çığır açan birer buluş. Belgesel dizisi teknolojinin ışığında, insanoğlunun binlerce yıllık tarihinde gezintiye çıkarıyor, bilimin, icatların ve kazaların nasıl iç içe geçtiğini, bugüne nasıl geldiğimi gözler önüne seriyor.
PBS için bir Bigger Bang prodüksiyonu.
Serengeti (6 x 60’) – John Downer’ın (Spy in the Wild) imzasını taşıyan bu belgesel dizisi, savananın canlılarını bir yıl boyunca adım adım takip ediyor. Serengeti’nin en değmemiş bir köşesinde yalnız başına hayatta kalma mücadelesi veren dişi aslandan çaresizce aşkını geri kazanmaya çalışan babuna, hayvanların günlük yaşamlarını, ayrıntıları gözden kaçırmadan ekrana getiriyor. Eğlenceli, dokunaklı, heyecanlı hikayeler ezber bozan çekim teknikleriyle harmanlanınca ortaya seyrine doyum olmaz görüntüler çıkıyor.
XIX Entertainment ve John Downer Productions ortaklığında BBC Stüdyoları için çekildi.
Gezegenler (5 x 50’) – Güneş sisteminde kaybolmaya hazır olun! Belgesel dizisi nefes kesen görsel efektlerle güneş sistemindeki sekiz gezegenin hikayesini anlatıyor, izleyicileri adeta uzaya ışınlıyor. Yapım, Mars’taki kayıp şelalelerden Satürn’ün geleceğine, gezegenleri bilimin ışığıyla aydınlatıyor.
BBC ve PBS için Tencent Penguin Pictures iş birliğiyle hazırlanan bir NOVA, WGBH Boston ve BBC Stüdyoları prodüksiyonu.
Bir Gezegen: Yedi Diyar (7 x 50’ & 1 x 50’ kamera arkası) – Milyonlarca yıl önce inanılmaz güçler Dünya’nın kabuğunu parçaladı ve yedi kıta şekillendi. Her birinin iklimi, coğrafyası ve canlıları kendine özgü. Güney Amerika’nın rengarenk cennetinden Afrika’nın kavurucu sıcağına Bir Gezegen: Yedi Diyar kıtaların farklı özelliklerini, doğal güzelliklerini ve gizemlerini ekrana taşıyor, yeryüzünü farklı bir bakış açısıyla anlatıyor.
Refika’nın Mutfağında Bu Hafta Nil Karaibrahimgil Var
Türk mutfağına taze bir bakış açısı getiren Refika Birgül’ün mutfağının bu haftaki konuğu Nil Karaibrahimgil. “Refika ile Öze Dönüş” 3 Şubat Pazar günü saat 12.00’de 24Kitchen ekranlarında izleyicilerle buluşuyor.
Ekranların sevilen ismi Refika Birgül, ezberleri bozan yeni programı “Refika ile Öze Dönüş” ile her hafta mahallesi Kuzguncuk’taki kendi mutfağında birbirinden ünlü konukları ağırlıyor. Her programında yemek tariflerinden komşuluğa, mahalle kültüründen dostluklara, doğadan hayvanlarla ilişkilerimize kadar her konuda özümüze dönmemiz gerektiğini vurgulayan Refika, bize has Türk mutfağı tekniklerini anlatıyor; Türk mutfağının dünya mutfakları arasında hak ettiği yere ulaşması için çalışıyor.
Bu hafta programda Türk mutfağının favorilerinden kavurma tekniği öne çıkıyor. Malzemelerin kendi yağında kavrulmasının sırrını ve ortaya çıkan lezzetleri izleyicilere sunan Refika, çayın yanına ise Osmanlı’dan miras kalan “yedi kardeş tatlısı”nı yapıyor. Bir leblebiciye gidip taze leblebi kavurarak çocukluğuna dönen Refika’nın bu hafta mutfağına Nil Karaibrahimgil konuk oluyor. Refika Nil’in verdiği 3 malzemeyle pideler hazırlarken Nil de Refika’nın verdiği 3 kelimeyi kullanarak doğaçlama bir şarkı yazıyor.
Eğlenceli ekibi, candan komşuları, yardımsever esnafı ve ünlü konuklarıyla mutfakta olduğu kadar sokakta da geçen “Refika ile Öze Dönüş”, 3 Şubat Pazar günü saat 12.00’da 24Kitchen ekranlarında.
Digiturk’ün Spor İçeriklerinin Yönetimine Al-Hudaifi Atandı
Digiturk, spor yayıncılığı alanındaki küresel hedefleri doğrultusunda üst yönetim kadrosunu güçlendirme yolunda önemli bir adım attı. Saad Saleh Al-Hudaifi, 1 Şubat itibariyle, Digiturk Spor İçeriklerinden Sorumlu Grup Başkanlığı görevine atandı.
Al-Hudaifi, yeni görevinde beIN MEDIA GROUP’un uluslararası yayıncılık deneyimini Türkiye’ye taşırken, beIN SPORTS kanalları başta olmak üzere, pek çok kritik operasyonunun tek merkezden uyum içinde yönetilmesini sağlayacak.
Digiturk olarak 20 yıldan bu yana Türk futbolunun en büyük destekçisi konumunda olduklarını, önümüzdeki dönemde de bu katkıyı artırarak sürdürmek istediklerini belirten Digiturk CEO’su Yousef Al-Obaidly şöyle konuştu:
“Türk futbolunun marka değerini uluslararası düzeyde hak ettiği seviyelere çıkarmak için çalışmalarımıza aynı kararlılık ile devam edeceğiz. Sayın Al-Hudaifi’nin ataması, bu amaca hizmet etme doğrultusunda beIN MEDIA GROUP’un ortaya koyduğu geniş vizyonun ve elbette Türkiye’ye verdiğimiz önemin göstergesidir. Yönetim kadromuzu ve beIN SPORTS TÜRKİYE markamızı güçlendirecek bu yeni atama sayesinde küresel düzeydeki yayıncılık ağımızla yaratacağımız sinerji de düşünüldüğünde, birlikte çok daha fazlasını başarabileceğimizden eminim. Sayın Al-Hudaifi’ye yeni görevinde başarılar diliyorum”.
Saad Saleh Al-Hudaifi kimdir?
Beyrut Üniversitesi Hukuk ve Siyaset Bilimleri bölümü lisans derecesine sahip olan Saad Saleh Al-Hudaifi, Manchester Üniversitesi İşletme bölümünde yüksek lisansını tamamlamıştır. Program planlamadan içerik yönetimine, muhabirlikten radyoculuk ve prodüksiyona kadar medyanın bir çok alanında 15 yılı aşkın deneyime sahip olan Al-Hudaifi, iş hayatına 2004 senesinde beIN MEDIA GROUP bünyesinde başlamış, günümüze kadar olan süreçte sırasıyla Al-Jazeera Sport Channel, Qatar Foundation ve Al Jazeera Children’s Channel’da yöneticilik yapmıştır. Evli ve iki çocuk babası olan Al-Hudaifi, ileri düzeyde İngilizce konuşabilmektedir.
Türk Dizisi Rusya’da Reytinglerde Tavan Yaptı
Tarihimizin ilk çok uluslu projesi olan Türk-Rus ortak yapımı Kalbimin Sultanı, haziran ayında bir yaz dizisi olarak Star TV ekranlarındaki yerini almıştı.
Güzel Rus oyuncu Aleksandra Nikiforova ve Ali Ersan Duru’nun baş rollerinde oynadığı, devasa bütçelere mal olan yapım, beklenen reytingleri alamadı.
Kalbimin Sultanı’nın yüksek yapım kalitesine, başarılı oyunculuklarına ve ortalamanın üstünde rejisine rağmen beklenen reytingi alamaması yapımcıyı, kanalı ve emek veren herkesi üzmüştü.

Ancak sevindirici haber Rusya’dan geldi.
Kalbimin Sultanı,8 Ocak Salı günü Rusya’nın en büyük kanalı olan 1. Kanal’da akşam saat 21.20’de yayına girdi.
Kalbimin Sultanı kendi gününün en çok izlenen dizisi olarak bir numaraya oturarak büyük bir başarıya imza attı.
Büyük ilgi çeken ve kanalın prime-time izlenme payında yaklaşık %30’luk bir artış sağlayan diziden son derece memnun olan Rus Kanal yetkilileri, “Biz Kalbimin Sultanını başından beri çok kaliteli ve özgün bir proje olarak gördük ve çok inandık. Bu nedenle Rusya’nın en büyük kanalı olan kanalımızın en kıymetli gününün, en kıymetli saatine koyduk.” dediler ve dizinin Türkiye’de yaşadığı başarısızlığa bir anlam veremedikleri yorumunu yaptılar.
Rusya’da büyük ana kanallarda şimdiye değin hiçbir Türk dizisi yayınlanmadı. Muhteşem Yüzyıl bile tematik bir kadın kanalı olan Domashniy Tv’de yayınlanabildi. Bu ayrıcalığın nedenini sorduğumuz ana yapımcı Burhan Özkan;
“Rusya’nın en büyük TV kanalının Prime Timeda böyle bir dizi yayınlamasının nedeni dizinin iki uluslu bir hikâyeye dayalı bir Türk-Rus ortak yapımı olmasıdır.” dedi ve ilave etti, “Dizimizin Rusya’da başarılı olması yalnızca bizim açımızdan değil sektörün çok uluslu projelere yönelmesi açısından da çok önemli.” dedi.
“Güçleri birleştirirken riski paylaşan ve ülke başına maliyetleri aşağı çeken projelere televizyonlarımızın çok ihtiyacı var” diyen Özkan, “Önümüzdeki dönemde aynı iş modeline dayalı başka projelere hazırlanıyoruz.
Gelişmiş ülkelerin ana kanallarında yayınlanacak, Türkiye’ye ihracat ve turizm geliri getirecek diziler yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Refika’nın Bu Haftaki Konuğu Aslıhan Gürbüz
Ekranların sevilen ismi Refika Birgül, ezberleri bozan yeni programı “Refika ile Öze Dönüş” ile her hafta mahallesi Kuzguncuk’taki kendi mutfağında birbirinden ünlü konukları ağırlıyor. Her programında yemek tariflerinden komşuluğa, mahalle kültüründen dostluklara, doğadan hayvanlarla ilişkilerimize kadar her konuda özümüze dönmemiz gerektiğini vurgulayan Refika, bize has Türk mutfağı tekniklerini anlatıyor; Türk mutfağının dünya mutfakları arasında hak ettiği yere ulaşması için çalışıyor.
Refika bu haftaki programında birbirinden lezzetli börek tekniklerine odaklanıyor. Çıtır börek tekniklerini ve kolayca uygulama yollarını izleyicileri ile paylaşıyor. Aynı zamanda bir yufkacıya gidip yufka yapımının detaylarını öğreniyor. Refika sonrasında
Ufak Tefek Cinayetler’in Merve’si Aslıhan Gürbüz’le mutfağında bir araya geliyor ve farklı malzemelerle yeni tarifler denerken bir yandan da Aslıhan ile keyifli bir sohbet gerçekleştiriyor.
Eğlenceli ekibi, candan komşuları, yardımsever esnafı ve ünlü konuklarıyla mutfakta olduğu kadar sokakta da geçen “Refika ile Öze Dönüş”, 20 Ocak Pazar günü saat 12.00’da 24Kitchen ekranlarında.
Büyüyünce Ne Olmak İstiyorsun Sorusunun Cevabı Bu Programda
Türkiye’de çocukların teknoloji ve bilim alanlarında eğitimine odaklanan Da Vinci Televizyon Kanalı’nın yeni programı “Büyünce Ne Olsam?”, birçok mesleği çocuklar için derinlemesine inceleyerek, günlük yaşantılarının nasıl olduğunu, çocuklara eğlenceli şekilde deneyimletiyor.
Büyünce Ne Olsam? programının kahramanı Mikaela, büyüyünce ne olacağına henüz karar veremeyen çocuklardan biri… Mikeal, sadece neleri yapmayı çok sevdiğini biliyor ve programda kendi yeteneklerinin nasıl farkına varabileceğini öğrenmenin yollarını keşfederken, büyünce ne olmak istediğine karar vermek için eğlenceli araştırmalar yapıyor.
Çocuklar, Mikeala’yı izlerken Robot Mühendisliği, Google Yazılım Mühendisliği, YouTube Stüdyo Müdürü, Yapay Zeka Uzmanı, Uzay Teknisyeni, Adli Tıp Dedektifi, Meteorolog, Su Bilimci ve Spor İstatistikçisi gibi günümüzün ve geleceğin meslekleri hakkında bilgi sahibi olacak ve bu alanlarda çalışan kişilerle yapılan araştırmalar hakkında bilgi sahibi olacaklar.
Çocukların, birçok mesleği derinlemesine inceleyerek, günlük tempolarının nasıl olduğunu öğrendikleri “Büyüyünce Ne Olsam?” programı 19 Ocak’tan itibaren her hafta sonu 15.00’da çocukların teknoloji eğitimi kanalı Da Vinci’de yayınlanacak.
Küresel Çaptaki Spor ve Eğlence Yayınları Hırsızlığı Kamuoyuna İfşa Edildi
beIN MEDIA GROUP tarafından bugün açılan internet sitesinde, 18 aydır spor ve eğlence içeriklerini yasadışı bir şekilde yayınlayan Suudi Arabistan destekli korsan yayıncılarla ilgili kanıtlar yayınlandı.
DOHA, İSTANBUL, LONDRA, PARIS, NEW YORK, SİNGAPUR – 16 Ocak 2019 – beIN MEDIA GROUP tarafından bugün faaliyete geçirilen internet sitesi, Suudi Arabistan merkezli korsan yayın platformu beoutQ ve yine merkezi Riyad’da bulunan uydu sağlayıcısı Arabsat’ın 18 aydır sürdürdüğü spor ve eğlence yayınları hırsızlığının endüstriyel boyutunu teşhir etti.
https://beoutq.tv adresli internet sitesi, beoutQ’nun korsan yayıncılık faaliyetlerine dair oldukça dolu bir kanıt dosyasını kamuoyuyla paylaştı. Konuyla ilgili gelişmeleri de güncel bir şekilde ziyaretçilerine sunacak olan internet sitesi, beoutQ’nun merkezi, arkasındaki destekçileri ve şaşırtıcı biçimde, kuruluşundan bu yana yaptığı tüm korsan yayınlar ile spor ve eğlence dünyasından çaldığı ticari hakları ortaya koyuyor.
beoutQ, Suudi Arabistan’da Ağustos 2017’de piyasaya çıktı ve kuruluşundan bu yana milyarlarca dolar değerinde premium spor ve eğlence içeriğini yasadışı olarak yayınladı. İlk başta coğrafi olarak erişime engelleme şeklinde başlayan korsan yayıncılık operasyonu, sonrasında dünyanın şimdiye kadar gördüğü en karmaşık korsanlık operasyonuna evrildi. Kendi logosunu ve markasını koyarak, abonelik satarak, ayrı reklamlar alarak, hatta kendi yorumunu ekleyerek, her gün 10 şifreli kanalla korsan şekilde canlı spor yayınları yapan beoutQ; şimdiye dek dünyadaki en büyük telifli spor içeri hırsızlığını yaparakFIFA, UEFA, Premier Lig, LaLiga ve diğer futbol ligleri de dahil olmak üzere NFL, NBA, dünya tenisi, Formula 1 ve Olimpiyatlar gibi birçok spor organizasyonunu yayınladı. Halihazırda Asya Futbol Konfederasyonu (AFC) tarafından organize edilen ve Asya’da 24 ulusal takıma ev sahipliği yapan “2019 AFC Asya Kupası”nın tüm maçlarını korsan bir şekilde yayınlamayı sürdürüyor.
Ayrıca beoutQ, kendi dekoderlerini de satarak, IPTV gibi uygulamalar üzerinden farklı dillerdeki yaklaşık 1000 uluslararası film ve 35000 diziye de erişim sağlıyor. Yaşanan durumun en kaygı verici tarafı ise beoutQ’nun Londra, Cenevre ve Florida gibi yerlerdeki korsan yayıncılar tarafından fark edilmesiyle, artık buralardaki insanlara da erişim sağlayabilmesi. Bütün bunlar web sitesinde belgelerle açıklanıyor.

Dünyanın önde gelen güvenlik, medya çözümleri ve teknoloji şirketleri Cisco Systems, NAGRA ve Overon’un, beoutQ’nun Riyad merkezli uydu sağlayıcısı Arabsat üzerinden yayın yaptığını birbirlerinden bağımsız ve kesin olarak doğrulamasının ardından, Ağustos ayında Suudi Arabistan üzerindeki baskı da yoğunlaşmıştı.
O zamandan beri, Suudi Arabistan’a karşı, beoutQ’yu desteklediği gerekçesiyle, önemli sayıda dava açıldı. Aralık ayında, Cenevre’deki Dünya Ticaret Örgütü (WTO), fikri mülkiyet haklarının ihlali nedeni ile Suudi Krallığı aleyhine açılan beoutQ davasının yargı süreci kapsamında hakemlik etmek üzere bir WTO paneli kurulmasına yönelik talebi kabul etti. Ekim ayında ise beIN, Suudi Krallığı aleyhine, beoutQ’ya verdiği destek gerekçesiyle 1 milyar ABD dolarını aşan tazminat talebiyle, uluslararası tahkim işlemleri başlattı. Son dönemde de FIFA, Asya Futbol Konfederasyonu ve spora yönelik diğer hak sahipleri, Suudi Arabistan aleyhine hukuki süreci başlatacaklarını duyurdu. Ayrıca ABD Hükümeti, son 10 yıldan uzun bir süre zarfında ilk defa, geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan’ı, “2018 Özel 301 İzleme Listesi”ne alarak, fikri mülkiyet konusundaki bozulan ortam konusundaki endişelerini kayda geçirmiş oldu.
beIN MEDIA GROUP CEO’su Yousef Al-Obaidly, konuya ilişkin açıklamasında, “Son 18 aydır, beoutQ, günlük olarak, hemen hemen dünyadaki tüm telifli spor içeriği hak sahibinin ve film stüdyosunun ticari haklarını, yüzsüz bir biçimde çalmıştır ve aynı zamanda da, yayıncılık faaliyetimizi sabote etmeye çalışmıştır. Spor ve eğlence endüstrisinin tamamı adına, oldukça basit bir mesajımız var: Bu eşi benzeri görülmemiş korsanlık operasyonu son bulana dek mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
beIN MENA İdari Direktörü Tom Keaveny ise şunları söyledi: “beIN karşısında planlanmış ve hedeflenmiş bir kampanya olarak başlatılan bu faaliyet, şu anda, telifli spor içeriği sahibi en büyük kuruluşlardan Hollywood film stüdyolarına ve uluslararası yayıncılara kadar herkesi etkileyen, spor ve eğlence dünyasında görülmüş en büyük ticari hırsızlığa dönüştü. Bu, Suudi destekli korsanlık vebası, endüstrinin telif haklarına dayalı temel ekonomik modeli karşısında bir tehdit oluşturuyor; çünkü beoutQ’nun faaliyetini sürdürdüğü her gün, korsanlık, dünyanın her yerinde, daha da normal hale geliyor. beIN’de bizler, bunun olmasına izin vermeyeceğiz. Kanıtlara dayanan bu yeni internet sitesi beoutQ’nun süregelen hırsızlığının şok edici kapsamına bir ışık tutuyor. Korsanlığın getirisi olamaz. Uluslararası hukukun, birkaç kişi için değil, herkes için geçerli olması gerekir.”
Nightflyers 1 Şubat’ta Netflix’te!
George R.R. Martin’in kısa romanından uyarlanan Nightflyers, uzaylılarla temas kurmak için güneş sistemimizde tehlikeli bir keşif yolculuğuna çıkan sekiz bilim insanı ile bir telepati uzmanının hikayesini anlatıyor. Dehşet verici ve şiddet içeren olaylar yaşanmaya başladığında mürettebattaki herkes birbirini sorgulamaya başlar. Bu yolculukta hayatta kalmak herkesin düşündüğünden çok daha zor olacak.
[yotuwp type=”videos” id=”HyZG_O7BkcM” ]
Yapımını, Netflix işbirliği ile Universal Cable Productions’ün üstlendiği Nightflyers, dizinin aynı zamanda yürütücü yapımcısı olan George R. R. Martin’ın romanından uyarlandı. Televizyon uyarlaması dizi sorumlusu ve yürütücü yapımcı Jeff Buhler tarafından kaleme alınan dizinin, yürütücü yapımcılığında yer alan diğer isimler arasında ise Brian Nelson, Mike Cahill, Andrew McCarthy, Gene Klein, Hypnotic Yapım’dan Doug Liman, Gaeta Rosenzweig Films’ten Alison Rosenzweig ve Michael Gaeta ve Lloyd Ivan Miller Productions’tan Lloyd Ivan Miller ve Alice P. Neuhauser yer alıyor.
Gretchen Mol’un (Broadwalk Empire) Dr. Agatha Matheson karakterini canlandırdığı dizide, Karl D’Branin rolünde Eoin Macken (The Night Shift), Roy Eris rolünde ise David Ajala (Fast & Furious 6) yer alıyor. Dizinin başrol kadrosundaki diğer isimler arasında ise Sam Strike (EastEnders), Maya Eshet (Teen Wolf), Angus Sampson (Fargo), Jodie Turner-Smith (The Last Ship) ve Brían F. O’Byrne (Million Dollar Baby) bulunuyor.
10 bölümden oluşan Nightflyers, 2019’da ABD dışında tüm dünya ile aynı anda sadece Netflix’te yayınlanacak!

Silikon Vadisi’nin Bilinmeyen Hikayesi Bu Akşam National Geographic’te
Silikon Vadisi’nin kurulduğu yıllara daha yakından bakan, internet ve teknolojiyi kullanarak dünyayıdeğiştiren dehaların hikayesini anlatan“Silikon Vadisi 101”; 13 Ocak Pazar günüsaat 20.00’de National Geographic’te.
National Geographic’in belgesel ile senaryolu anlatımıbirleştiren yeni yapımı “Silikon Vadisi 101” dot-com balonunun içinden doğan Silikon Vadisi’nin ortaya çıkışınıfarklıbir üslupla ekranlara taşıyor. Altıbölümlük belgesel dizi teknolojinin yükselişine, düşüşüne ve yeniden canlanmasına şahit olan ve internetin dünyayıdeğiştirmesine öncülük eden muazzam dehaların ve teknolojik devrimin hiçbilinmeyen gerçek hikayelerini anlatıyor. Google’dan önce varolan Netscape, YouTube’dan önce kullanıma sunulan Pixelon gibi 1990’lı yıllarda kurulan girişimlerinhikayelerine daha yakından bakan yenilikçi ve heyecan verici yapımın başrollerinde ise 2 Emmy ödüllüBradley Whitford, Steve Zahn ve Lamorne Morris yer alıyor.

“Silikon Vadisi 101” ilk bölümüyle 13 Ocak Pazar günü saat 20.00’de National Geographic ekranlarına geliyor.
Ödüllüyönetmenlerden nefes kesen belgeselleri, dünyaca ünlüoyuncuların rol aldığıkaliteli yapımlarıve ses getiren lokal prodüksiyonlarıTürk izleyicisi ile buluşturan National Geographic kanalınıDigiturk, D-Smart, KabloTV ve Tivibu platformlarından izleyebilirsiniz.




