Okuma Süresi:2 Dakika, 2 Saniye

Elon Musk’ın $44 milyar ödeyerek Twitter’ı satın almasının üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde yaşanan değişim süreci ders kitaplarına örnek olacak öneme sahip. Özellikle de bu gelişmeleri bir başarı öyküsünden çok, uzun vadeli kazanımlara odaklanırken kısa vadede çok sayıda sıkıntıya sebep olan öngörü ve uygulamalar olarak değerlendirmemiz gerekiyor.

Musk’ın Twitter’ı satın alma öyküsü başlı başına incelenmesi gereken bir vaka olmakla birlikte, bu haftaki yazımızda Twitter’ı dönüştürmeye çalıştığı modelin ne kadar uygulanabilir olduğu sorusuna odaklanalım. Böylelikle, sonradan yaşanan gelişmeleri ve sonrasını daha rahat değerlendirebiliriz.

Musk, Twitter’ı devraldıktan sonra radikal bir değişim hedeflediğini ve şirketi en basit ifadeyle mikroblog formatından uzaklaştırıp, içinde eğlenceden alışverişe her şeyi yapabileceğiniz bir mobil ekosisteme dönüştürmek istediğini ifade etmişti.

Bu noktada parantez açıp Twitter’ın mevcut sosyal ağlar arasındaki mevcut durumunu hatırlamak gerekiyor. Twitter, diğer sosyal ağlardan farklı olarak bilginin hızlı bir şekilde paylaşıldığı bir platform olması sebebiyle farklılaşmayı başarabildi. Diğer ana akım sosyal ağlarla karşılaştırınca gerek kullanıcı sayısı, gerekse gelir kaynakları açısından oldukça geriden gelen Twitter, geçmişte diğer ağlardan rol çalmayı denese de çok başarılı olamadı. Çünkü, mevcut kullanıcı profili bu ağı mevcut özelliklerinden dolayı tercih ediyor.

Hal böyle iken Twitter’ın genetiği ile oynayarak onu ‘her şey dahil bir ekosistem’e dönüştürme fikrinin oldukça riskli bir karar olduğu söylenebilir. Bu gelişmelerin yanı sıra her türlü çabaya rağmen azaltılamayan trol hesapların da etkisiyle uygulanan bazı radikal değişiklikler sonucu bir yandan kullanıcı sayısında az da olsa azalma yaşanırken, diğer yandan da reklam verenlerde yaratılan endişe sonucu şirket kazancının %90’ını oluşturan reklam gelirlerinde %60 azalma görüldü.

Yeni gelir unsurları yaratmaya çalışan Musk, önce onaylı üyelikleri paralı hale getirdi, ardından diğer sosyal ağlar gibi kullanıcıların para kazanacağı bir sistem oluşturma çabasına girişti ancak para kazanmak için paralı üye olma şartı getirmeyi de unutmadı! Aynı zamanda çalışan sayısını da kısarak maliyetleri azaltma çabasına girişti.

Geçtiğimiz günlerde ise bazı ülkelerde yeni üyelerin yıllık üyelik ücreti ödemesini zorunlu hale getirilirken, yakında yeni ücretli üyelik modelleri sunulacağı duyuruldu. Tıpkı Youtube’da olduğu gibi reklam görmek istemeyenlerin ücret ödeyeceği bir sisteme ek olarak, daha az bir ücret karşılığında sınırlı sayıda reklam gösterilecek bir sistemi daha sunmayı planlayan Musk, muhtemelen bir sonraki adımda ücretsiz üyeliği sadece paylaşım yapmadan diğerlerinin paylaşımlarını takip etmek isteyenlere sunacak.

Musk’ın “sineğin yağını çıkarma” çabalarının ne kadar başarılı olacağını önümüzdeki günlerde daha net görebileceğiz. Ancak, bizden daha net görüş alanına sahip olan Zuckerberg’in neden geçtiğimiz aylarda Twitter alternatifi Threads uygulamasını piyasaya sunduğunu bir de bu açıdan değerlendirmek gerekiyor…

Previous post Web 3.0 Dünyasında Başarılı Bir Nft Yaratıcısı Olmanın 5 Adımı!
Next post Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamak için 100 Balon yolculuğu Uber kullanıcılarına hediye