Okuma Süresi:4 Dakika, 4 Saniye

Bu yazıyı okuduğunuzda, dünyanın geleceğine ve şu meşhur yeni normalin nasıl bir şey olacağına dair, farklı bir bakış açısına sahip olacağınızı ümid ediyorum. Evet, dünya değişiyor. Ama bu değişiklik, insanların evde kendi ekmeğini yapması veya ofise gitmeden evden çalışması ile açıklanacak bir değişiklik değil.
Ekonominin iki listesi…
Küresel ekonominin en büyükleri kim? Buna yanıt vermek için kolay bir sorgulama yapmak yeterli olacaktır. Dünyanın en değerli 100 şirketi işimizi kolaylaştırabilir. İlk on sıralaması çok mantıklı çünkü: Apple, Google, Microsoft, Amazon, Facebook, Coca-Cola, Samsung, Disney, Toyota ve McDonald’s.
Bu on şirketin piyasa değeri 938 Milyar USD. Bulundukları 100 şirketlik listenin toplam piyasa değeri ise 2 Trilyon 335 Milyar USD. Gerçekten büyükler! Yüz şirketlik listede neredeyse adını duymadığınız yoktur herhalde. Kıyaslayabilmeniz için, 2019 yılında küresel ölçekte hasılanın 85 Trilyon USD olduğunu hatırlatayım.
Bir listemiz daha var aslında. Küresel ölçekte en önemli 100 şirketin sıralandığı bir başka liste. Onların da ilk on sıralamasına bakalım: Ørsted, Chr. Hansen, Neste, Cisco, Autodesk, Novozymes, ING Groep, Enel, Banco do Brasil ve Algonquin Power.
Çok ilgili değilseniz bir iki şirket dışında çoğunu tanımıyor olabilirsiniz. Bu liste ise öncekinden farklı. Çoğunluğu, adını bile duymadığınız şirketlerden oluşuyor.
Şimdi de, kendimiz bir liste yapalım. Bu sefer ilk on demeyeceğim. Çünkü bu listemizde sadece onbir şirket var zaten: Cisco, HP, Accenture, H&M, Siemens, Adidas, Samsung, Intel, BASF, Toyota ve L’Oréal.
Bu son liste biraz daha garip oldu. Tanıdık isimler ama, hiç de öyle dünyanın en büyük veya en önemli şirketleri gibi durmuyorlar.
Şimdi, listelerin ne olduğunu söyleyeyim size. Birinci liste, dünyanın en değerli şirketleri listesi. İkinci liste ise, dünyanın en sürdürülebilir şirketleri listesi. Son liste ise, her iki listede birden yer alan şirketlerin listesi. Yani hem büyükler hem de sürdürülebilir.
Geleceği göremeyen teknoloji şirketleri…
Bu listelerde yer alan şirketlere sektörleri ile baktığımızda değişimi daha net görebiliyoruz. En değerli şirketlerin bulunduğu listenin ilk beş sektörü: Teknoloji, Gıda, Hizmet, Finans ve Otomotiv. Sürdürülebilir şirketler listesinin ilk beş sektörü ise şöyle sıralanıyor: Finans, Bilişim, Kimya, Gıda ve Medikal. En büyük 100 arasında 20 şirketi ile birinci sırada yer alan Teknoloji’nin, sürdürülebilirlik listesinde ancak 5 şirket ile yer aldığını ve ilk beş arasına giremediğini görüyoruz.
Dünyada neler oluyor? Geleceği inşa edeceğini söylediğimiz teknoloji şirketleri nasıl oluyor da sürdürülebilirlik konusunda bu kadar fikirsiz olabiliyor. Bu teknoloji şirketleri 90’lı yıllardan itibaren dünya listelerini altüst ederek, yıkılmaz denilen devleri koltuklarından etmedi mi? 2000’li yıllara geldiğimizde, eski ekonominin büyükleri bu teknoloji şirketlerine boyun eğmedi mi?
Evet, dünyayı değiştiren bu dev teknoloji şirketleri bugün dünyanın yeniden değiştiğini farkedemiyor artık. Cisco, HP, Samsung ve Intel dışında sürdürülebilir olmanın ne demek olduğunu anlayan çıkmamış aralarından.
Efsane Apple, devasa Amazon ve Google amca dünyanın nereye gittiğini göremez hale gelmiş durumda. Çünkü eski ekonomiyi yenme savaşına ve değerli olmaya o kadar odaklandılar ki, kasaları o kadar çok para ile doldu ki, kendilerinin alt ettikleri ekonomi ile aynı noktaya geldiklerini anlayamadılar. Dünya sorunlarından uzaklaştılar ve onları ekonomi savaşının galibi kılan değerlerini unuttular. Dünyayı korumayı, eşitliği sağlamayı, insanları önemsemeyi hedeflerken, kasaları ağzına kadar tüm insanlıktan çaldıkları paralar ile dolmaya başladı. Ancak sonunda bu para, onların sürdürülebilir olmasını sağlayamayacak bir kağıt parçasına dönüştü.
Diğer yandan, gezegenin daha sürdürülebilir olması için çaba sarfeden, dünya kaynaklarını insanlık için erişilebilir hale getirmek için sürekli bilimsel temellerde araştırmalar yapan enerji, kimya, gıda ve bilişim şirketleri ise yeni geleceği inşa etmeye koyuldular.
Yarının ekonomisine imza atanlar…
İşleri biraz daha karıştırmaya ne dersiniz? Bir üçüncü listeyi daha inceleyelim. En büyükler ve en sürdürülebilirler listelerinin ilk onunda yer alan şirketlerin, bu üçüncü listedeki durumuna bakalım şimdi de.
En büyük on şirketin sadece dört tanesi (Microsoft, Coca-Cola, McDonald’s ve Toyota) bu üçüncü listede yer alırken, en sürdürülebilir şirketlerin ise altı tanesi (Ørsted, Cisco, Autodesk, Novozymes, Enel ve ING Groep) üçüncü listemizde.
Üçüncü listemiz ise, “Business Ambition for 1.5°C” başlıklı anlaşmaya imza atan şirketlerin listesi. Bu listeye imza atan şirketler, tüm faaliyetlerinin emisyonlarını 2050 yılına kadar 1.5°C senaryolarına uygun hale getireceklerini taahhüt ediyorlar.
Bugün itibarı ile bu imzayı atmış olan 900’e yakın şirket var. Büyük ihtimalle bunlar birçok işletmenin mal veya hizmet sattığı şirketler. Peki ekonomiyi yerle bir eden Covid-19, taahhütleri sekteye uğratabilir mi? Hiç sanmıyorum. Çünkü pandemi başladığından beri anlaşmayı imzalayan şirket sayısı 200’ü buldu bile. Yani şu çok beklenen değişim var ya, işte o çoktan başladı.
Belgeye imza atan şirketlerin, kısa bir süre sonra, tüm tedarikçilerinden de aynı hedefler doğrultusunda çalışmalarını bekleyeceğini düşünebiliriz. Eğer bu şirketlerin hangi belgeye imza attıklarını ve neyin sözünü verdiklerini anlayamazsak, yarın bu şirketler veya paydaşları ile iş yapma kabiliyetimizi yitireceğimizi şimdiden söyleyebilirim.
Gelecek, teknolojinin başını çektiği yeni ekonominin değil, bilimsel temelli hedeflere göre hareket eden rasyonel “sürdürülebilirlik ekonomisi”nin olacak, olmak zorunda. Bırakın dünyanın fikirsiz bölümü “Yeni Normal”e hazırlansın. İnanın bu yeni normalin en çok iki üç yıllık bir ömrü olacaktır. Siz bence bugünden, yaşadığımız pandeminin onlarca katı etkisi ile önümüzde bekleyen iklim sorununa göre tasarlanan “Yeni Normal 2.0”a hazırlanmaya başlayın. Böylelikle, gelecekte var olma ihtimaliniz artacaktır.

Previous post eTicaret’te Global Büyüme Beklentisi Yüzde 40
Next post Ford ile sanal motor sporları