10 Eylül – 10 Ekim 2020
September 10 – October 10, 2020
Galeri 77, yeni sanat sezonunu 10 Eylül – 10 Ekim tarihleri arasında Evgenia Sarkissian’ın (Saré) “İnsanlık Komedyası” isimli kişisel sergisi ile açıyor. İsmini Balzac’ın ünlü roman serisi İnsanlık Komedyası’ndan alan sergi, sanatçının 2015-2019 yılları arasında ürettiği tablolarından bir seçki sunuyor. Eserlerinde rüya ile gerçek arasında gidip gelen, şaşırtıcı ve bir o kadar da cezbedici masalsı bir dünyanın kapılarını aralayarak arka planında herhangi bir beton ve kent manzarasının olmadığı tanımsız ama tamamen şiirsel kompozisyonlar sunan sanatçı, izleyici olarak bizlerin hazzı için özgürce uçan dizginsiz bir hayal gücünü serbest bırakıyor.
Saré’nin kendine özgü imgelem dünyasından gelen fantastik karakterleri, İnsanlık Komedyası’nın aktör ve aktrisleri, bizlerle iğneleyici bir diyaloğa girerken hangi dünyanın daha absürt olduğunu sorgulamamızı sağlar. Her biri farklı sahne kurgusuna sahip bu resimler sanki tek bir bütünün parçaları gibidir. Sanatçının seriler halinde çalışması duyumsal çeşitlilikte estetik bir birlik meydana getirir. Ahenkli bir pastel renk paletine sadık kalması resimlerin farklı kombinasyonlarla bir araya gelmesine ve başka hikâyeler anlatmasına olanak tanır.
Saré’nin tablolarına baktığınızda “bu resim sadece benim için yapılmış” duygusuna kapılır ve bu görsel hazzı sanki sizden başkası tadamayacak gibi hissedersiniz. Pastel renkler ve karakterlerin absürtlüğü arasındaki tezatlık izleyiciyi tekinsiz bir duygulanıma sürüklerken bu hınzır tiplerin ardındaki mizah öğesi açığa çıkar. Buradaki mizah eleştireldir ve herhangi bir tabuya saygı duymaz. Üstelik yeni tabuların oluşmasını engelleyerek varoluş tragedyasında bizlere dayanma gücü verir. Böylece insanların, hayvanların ve doğanın gerçekliğinin hatta tüm gerçekliklerin üstündeki hakikatin imgelem yoluyla görülebildiğini hatırlatır. Artık bu insanlık komedyası karşısında tıpkı ürkütülmekten hoşlanan çocuklar gibi tablolara bakan bizlere insanlıktan geriye kalanın sırrını çözmek düşer.
Galeri 77, İstanbul dışında bulunan sanatseverleri de düşünerek sergiyi eş zamanlı olarak çevrim içi ortamlardan da izleyicileri ile buluşturuyor. Bu amaçla, sergiyle dair kendi üç boyutlu sanal tur deneyiminiz için aşağıdaki resimdeki bağlantıya tıklamanızı rica ederiz. Ufak bir hatırlatmada bulunalım; Sağlık Bakanlığı önlemleri kapsamında galeri mekânı düzenli olarak dezenfekte edilmekte olup sanatseverlerin ziyaretleri süresince maske takmaları ve fiziksel mesafenin korunması hususunda gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir.
Evgenia Saré
1959 yılında Erivan, Ermenistan’da doğan Saré, kendi memleketinde bulunan Ulusal Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun oldu. Kırktan fazla tiyatro ve dört sinema filminde yer aldığı set tasarımcılığı mesleğinin yanı sıra karakterlerine hayat vermek için seramikten bronz heykellere, gravürden monotipe uzanan birçok tekniği araştırmıştır. 1991 yılında Paris’e taşınmasından itibaren kendisini neredeyse tamamen yağlıboya resimlere adamış olan sanatçının eserleri birçok özel koleksiyonda ve müzede yer almaktadır.
Saré’nin yaratma süreci oldukça meşakkatli. Gün içinde yanında sürekli bir defter taşıyan ve fırsat buldukça çizim yapıp notlar alan sanatçı bu karakterlerini geliştirme süreci sonunda belirlediği bir kompozisyonu “glaze” tekniği kullanarak tuval üzerinde yağlı boya ile resmediyor. Özellikle 15. ve 19. yüzyıllar arasında eski ustaların sıklıkla kullandığı bu “glaze” tekniği en basit anlatımla; genellikle geniş, yumuşak kıllı bir fırça yardımıyla iyice kurumuş başka bir opak boya tabakası üzerine yeni şeffaf bir boya katmanı uygulanarak üst ve alt boya katmanlarının fiziksel olarak değil de optik olarak karışmasına olanak tanıyan, resmin yüzeyine gerçek bir derinlik duygusu ve parlak bir görünüm kazandırırken optik renk illüzyonları oluşturup üç boyutlu görünmesini sağlayan, oldukça zaman alan ve planlı çalışma gerektiren bir teknik. Size geriye dönüp düzeltme ya da tuval üzerinde doğaçlama yapma lüksü vermiyor.
…
“Resim yapmak için tek motivasyonum resmetme sürecinden aldığım haz. Tatlı, güzel, şık ve hepsinden öte çok insan olan karakterlerimle iyi hissediyorum. Her zaman çalışıyorum, elimde bir fırça ya da kalem olmasa da her bakış, her hareket, her söz, gelen geçenler, etrafımdaki her şey hazinemi oluşturuyor. Karakterlerimi arındırıyorum, hasetliği, tatsızlığı, gündelik güçlüklerin gri perdesini uzaklaştırıyorum ve resimlerimin içinde hayatlarına dinginlik ve mutlulukla devam edebiliyorlar.”
– Saré