Levi’s® markası, uzun geçmişi boyunca daima kişilerin kendilerini özgün biçimlerde ifade edebilme gücünü kutlamış, eşitlik, kapsayıcılık ve ilerleme ideallerinin savunucusu olmuştur. FCB ile işbirliği içinde yaratılan Live In Levi’s® kampanyasının yedinci edisyonu olan ‘Use Your Voice’ (Sesini Duyur) ile Levi’s® dünyada pozitif etki yaratma konusunda insanlara seslerini bulmaları ve çıkarmaları için ilham vermeyi amaçlıyor. Büyük ya da küçük ortamlarda kullanılan çok çeşitli seslerin kutlaması niteliğindeki reklam, sesini çıkarmanın ve duyurmanın dünya çapındaki bireyleri ve toplulukları nasıl etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Filmin sonundaki ‘Your voice is the difference’ (farkı yaratan senin sesin) sözleriyle harekete geçme mesajı veriliyor.
[yotuwp type=”videos” id=”wI_7CWCtVxk” ]
Kampanya, sesinizi duyurma ve inandıklarınızı yüksek sesle dillendirme, bunun kolay değil, doğru seçim olduğunu bilme temasını birbirine bağlı dört farklı hikayeyi vurguluyor. İrlandalı kadın yönetmen, senarist ve sinematograf Aoife McArdle tarafından çekilen kampanya, Jordan Mackampa’nın duygusal, ilham veren “Battlecry” şarkısıyla destekleniyor. Bir toplantıda konuşmaya hazırlanan ve topluluğuna ilham verip ilgilerini çekmek için cesaretini toplayan genç bir kadın, kızını kendine inanması için cesaretlendiren bir baba, okul bahçesinde zorbalara karşı sesini yükselten bir geç kız ve sosyal adalet için yürüyüş organize eden bir kadını gösteren film, bu özgün, genç sesleri yaşınız, kökeniniz veya politik görüşünüz ne olursa olsun size ilham verecek bir şekilde kutluyor.
İnsanlar, nesillerdir, onlarca yıldır topluluklar genelinde Levi’s® jean’lerini kendilerini özgün bir şekilde ifade etmek için bir tuval olarak kullanmaya devam ediyor. Marka da insanların kendileri hakkında anlattıkları hikayelerle tanımlanıyor. “Live In Levi’s®” platformu, insanların Levi’s® jean’lerini kullanma biçimlerini ve dünya çapında hayatlarını Levi’s® içinde yaşayan insanları kutlama niteliği taşıyor.
“Levi’s® olarak önemli bir rol üstlendiğimizi, ses çıkarma ve pozitif fark yaratma yükümlülüğümüz olduğunu düşünüyoruz zira markamızın 140 yılı aşan geçmişi boyunca hep bunu yaptık,” diyen LS&Co. Pazarlama Üst Düzey Yöneticisi Jennifer Sey, şöyle devam etti: “Zor meseleleri ele almaktan, kolay olduğu için yanlışı değil, zor olsa da doğruyu seçmekten korkmuyoruz. ABD’de silahlı şiddete karşı durduk, Avrupa’da göçmenleri destekledik ve LGBTQ+eşitlik haklarını savunduk. Marka olarak kendini özgün bir şekilde ifade etmeyi kutluyor, bunu şirket olarak da yansıtmaya çalışıyoruz.”
Levi’s® Avrupa Pazarlama Başkan Yardımcısı Anit Van Eynde ise şu yorumda bulundu: “Giderek daha çok insanın fark yaratmak için sesini kullandığı, inandıklarını dile getirdiği ve dünyada pozitif etki yaratmak için çalıştığı heyecan verici bir dönemde yaşıyoruz. Levi’s® olarak daima hayatın her alanından insanları desteklemeye, haklarını savunmaya ve onlarla birlikte sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. Bu bizim marka DNA’mızın bir parçası. Bu yıl, insanları seslerini çıkarmaya teşvik etmek istiyoruz. Kendileri ve başkaları için bunu istiyoruz çünkü insanların sesleri fark yaratabilir.”
Levi’s® markasının, cesaret ve empati üzerine inşa edilen değerleri Levi Strauss & Co., 1853 yılında kurulduğundan bu yana tutarlı bir şekilde ortaya konuyor. Levi Strauss, California kıyısına ulaştığında ve ilk kârını bir yetimhaneye bağışladığında ilkeler aracılığıyla kazanma kültürümüz doğdu. O günden bugüne eşitliği desteklemek ve ayrımcılığa karşı durmak için sesimizi yükseltiyor, sosyal adalete öncülük ediyor, göçmenlerin, her renkten insanın, kadınların ve LGBTQ+ topluluklarının haklarını savunuyoruz.
Özetlemek gerekirse, kalıcı ilerleme için sesimiz ve desteğimizle katkıda bulunmaya devam edeceğiz. 11 Nisan’dan itibaren Avrupa’da yayımlanmaya başlayan global ‘Use Your Voice’ kampanyası, gelecek günlerde diğer pazarlarda da lanse edilecek.