Kulak çınlaması her yaştan insanın yaşadığı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Kulaktaki çeşitli yapısal bozuklukların ve işitme kayıplarının yanı sıra vücuttaki birçok bozukluğun belirtisi de olabiliyor. Stresten sigaraya, aşırı kafein alımından vitamin eksikliğine kadar birçok etken kulak çınlamasına yol açabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Nurten Küçük, kulak çınlaması ve nedenleri hakkında bilgi verdi.
En çok görülen türü sübjektif kulak çınlamasıdır
Kulak çınlaması tıptaki adıyla “tinnitus” kişinin dış seslerden çok kendi kafa içinden veya beyninden gelen sesleri daha belirgin olarak duymasıdır. Uğultu, cızırtı veya su gürültüsüne benzer sesleri duyma şeklinde tarif edilmektedir. Kulak çınlaması sübjektif ve objektif olarak ikiye ayrılmaktadır. Sübjektif kulak çınlamasında çınlamayı sadece hasta duymaktadır. Sık görülen tür sübjektif kulak çınlamasıdır. Objektif kulak çınlamasında ise hastanın kendi kulak çınlamasını başkaları da dışardan duyabilmektedir. Objektif kulak çınlamasında daha çok kulaktaki vasküler yani damarsal sorunlar üzerinde yoğunlaşılmaktadır. Orta kulak ya da iç kulağa yakınlığı olan damar yapılar üzerindeki kemik yapının ince olması veya kestisel yerlerde kemik yapının olmaması durumunda ya da kulakta vasküler yapıdaki tümöral yapıların varlığı durumunda objektif tinnitus görülebilmektedir. Bu tür durumlarda hasta yoğun şekilde özellikle kalp atışı şeklinde kulak çınlaması hissedebilmektedir. Bu dışardan muayene sırasında steteskopla da duyulabilen bir durumdur.
Kulak çınlamasının birçok sebebi bulunuyor
Kulak çınlaması deyince akla tansiyon, stres, depresyon, kaygı, uykusuzluk, yorgunluk gibi bir sürü neden gelmektedir. Vücuttaki herhangi bir bozukluk kendini kulak çınlaması olarak gösterebilmektedir. Kulak çınlaması mutlaka önlem alınması gereken önemli bir belirtidir.
- Kulakta kir, işitme kaybı ve enfeksiyon olması,
- Otoskleroz denilen orta ve iç kulak kireçlemesi,
- İç kulak ve orta kulaktaki tümöral yapılar,
- Kulaktaki damarsal yapı anormallikleri,
- Baş dönmesi ile daha çok kendini gösteren meniere hastalığı,
- Kulak ve beyin arasındaki işitme iletim yollarında meydana gelen tümöral yapılar veya bozukluklar,
- Boyundaki kas hastalıkları veya boyun fıtıklar,
- Beyinde meydana gelen kanama, kırık, tümör ve benzeri oluşumlar,
- Burun tıkanıklıklarına bağlı östaki tüpünün tam çalışmaması ve buna bağlı kulak basıncının bozulmasına bağlı oluşan çınlamalar,
- Çene eklemindeki sorunlar, diş sıkma ve gıcırdatma sonrası oluşan çınlamalar,
- Metabolik sorunlar; hipotrioidi, hipertroidi, hiperglisemi, hiperlipidemi,
- B12, B1 vitamini ve çinko eksikliği,
- Böbrek fonksiyon bozuklukları,
- Vücutta sodyum, potasyum değerlerinin ve elektrolit dengelerinin değişmesi,
- Damarlarda yağlanma ve daralmaya neden olan kolesterol yükselmesi,
- Kalple ilgili bir takım sıkıntılar (kalp büyümesi, ritim bozuklukları, kalp yetmezliği ve kalp kapak bozuklukları gibi hastalıklar) kulak çınlamasına neden olabilmektedir.
Hamilelik de yine kulak çınlamasına neden olabilmektedir. Bu yüzden çınlama sadece kulak, burun, boğaz hastalıkları ile sınırlı kalmaz ve devreye birçok bölüm girebilmektedir. Ancak ilk aşamada KBB uzmanı kulakla ilgili bir sıkıntı olup olmadığını araştırmalı ve varsa ona yönelik tedavi protokolünü uygulamalıdır.
Nikotin ve kafein kulak çınlamasını tetikliyor
Yüksek gürültüye maruz kalmak çınlamayla birlikte işitme kayıplarına da yol açmaktadır. Özellikle gençlerin kulaklıkla yüksek sesle müzik dinleme alışkanlıklarından uzak durmaları gerekmektedir. Ciddi şekilde çınlamayla birlikte geri dönülmez işitme kayıplarına neden olmaktadır. Bunlarla birlikte kafein, nikotin ve alkol çınlamayı artıran unsurlardır. Sigara özellikle çınlamayı tetiklemektedir. Bazen vitamin eksiklikleri de çınlamaya neden olmaktadır. Özellikle B12 vitamini sinir gelişimi ya da sinirin kendi hasarını onarımı için çok önemlidir. Tiamin denilen B1 vitamini eksikliği de yine çınlamaları tetiklemektedir. Çinko, selenyum, potasyum, kalsiyum sinirler arası iletimi etkileyen önemli elektrolitlerdendir. Bunların eksikliği de yine kulak çınlamalarına neden olabilmektedir.
Çınlamanın kaynağının belirlenmesi çok önemli
Kişi çınlama şikayetiyle bir KBB uzmanına başvurduğunda ilk olarak kulağında tıkanıklık yapan bir kir varsa temizlenerek kulak muayenesi yapılmakta ve kulak zarı değerlendirilmektedir. Eğer kulak muayenesi normal ise mutlaka bir işitme testi yapılmaktadır. İşitme testinde hastalara düşük ve yüksek frekanslarda sesler verilmektedir. Genel olarak birçok hastada işitme aralığı normal seyreder. Yüksek frekanslarda görülen kayıplar, iç kulaklardaki kokleada yer alan dış tüylü hücrelerin bir şekilde hasar görmesiyle oluşur. Bu da hem yüksek frekanslarda işitme kaybı hem de çınlamayla kendini belli edebilmektedir.
Sık görülen sebeplerden biri kulak kiri
Hastanın kulağının kirli ya da tıkanmış olması ciddi çınlama nedenlerinden biridir. Bu hastalarda ilk önce kulak temizlenerek birkaç gün takip edilmektedir. Çınlama geçmiyorsa o zaman ileri tetkikler yapılmaya başlanmalıdır. Orta kulakta sıvı birikmesi, kulak zarlarındaki çökmeler yani orta kulaktaki herhangi bir sorunda da çınlamayı tetikleyebilir. Otoskleroz denilen orta kulak kireçlemesi hem işitme kaybı hem de çınlama yapabilmektedir. İşitme kaybı olan hastalara işitme cihazı önerilmektedir.
En yeni tedavi yöntemi “Maskeleme”
İşitme kaybı olan hastalarda diğer bir tedavi ise kulak içine kortizon uygulamasıdır. Özellikle işitme kaybı olan hastalarda akut dönemde ilk 1-2 hafta kulak içine kortizon yapılarak hem çınlama azaltılıp hem de işitme kaybı geri döndürülebilir. Yine işitme kaybına bağlı olarak oluşan çınlamalarda işitme cihazı ciddi oranda fayda sağlamaktadır. Bununla beraber birtakım ilaçlar çınlama tedavisinde kullanılabilir, bu tedavinin etkisini görebilmesi için hastanın ilaç tedavisine en az 3-4 ay devam etmesi önerilmektedir.İşitme cihazıyla beraber aslında yeni uygulanan bir yöntem maskeleme yöntemi ile beyaz ses (white noise ) olarak bilinen bir takım çınlamayla eşdeğer seslerin kulağa daha hoş gelecek şekilde bir cihaza yüklenip kulağa verilmesidir. Hasta ara ara bu sesleri duyarak kulakla beyin arasındaki ses iletim yollarında bir takım değişikler yapıp çınlama sesini baskılamakta ve daha rahat uyuyabilmektedir. Bu durum psikolojik olarak da bir rahatlama sağlamaktadır.
.