Okuma Süresi:4 Dakika, 30 Saniye

National Geographic ve Finish, Türkiye’nin suyunu korumak için harekete geçti. Kolayca değiştirilebilecek bireysel alışkanlıklar hakkında tüketiciler bilgilendirilerek yakın gelecekte suyun tükenmesinin önlenmesi için bilincin artırılması hedefleniyor.Bu iş birliğinden doğan “25 Litre” belgeseli, dünya gündemindeki su kıtlığı sorununu konunun uzmanlarıyla Türkiye özelinde masaya yatırıyor.

National Geographic ve Finish’in Türkiye’nin suyunu korumak adına gerçekleştirdikleri projeler medya mensupları ve özel davetlilerin katılımıyla 17 Nisan Çarşamba günü Çırağan Sarayı’nda düzenlenen etkinlikle tanıtıldı.

İş birliğinin en önemli adımı olan ve 22 Nisan Pazartesi günü National Geographic ekranlarında izleyiciyle buluşacak olan 25 Litre belgeseli, gelecekte tüm dünyayı etkisi altına alacağı öngörülen su kıtlığına dikkat çekiyor. Su stresli ülkeler sınıfında yer alan Türkiye’de 2015 yılında 1.422 metreküp olan kişi başına düşen su miktarı, 2017 yılı itibarıyla 1.386 metreküp olarak hesaplanmaktadır. İklim değişikliği, artan şehirleşme, endüstriyel gelişmeler, doğrudan ve dolaylı su kullanım alışkanlıkları ile coğrafi koşulların gelecekte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kişi başına düşen su miktarının azalmasına neden olacağı öngörülüyor. 25 Litre belgeseli; son birkaç yıldır kuraklıkla mücadele eden Cape Town’daki su kıtlığına karşı önlem olarak yerel yönetim tarafından planlanan ve günlük kişi başı su tüketiminin 25 litre ile sınırlanmasını öngören “Sıfır Günü” uygulamasından esinleniyor ve kurgusal bir anlatımla bu sınırlamayı geleceğin Türkiye’sine uyarlıyor. Gökhan Özoğuz’un anlatıcılığını üstlendiği belgeselde suyu korumanın önemine dikkat çekilirken su tüketimi konusunda bireysel yaşam alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin gelecekteki olası senaryolara olumlu etkilerine vurgu yapılıyor. 25 Litre belgeselinde tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Boğaziçi Üniversitesi İklim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, MEF Üniversitesi Siyasal Bilimler ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Kibaroğlu, İSKİ Su Arıtma Dairesi Başkanı Fatih Yıldız, WWF Türkiye Tatlı Su Program Müdürü Eren Atak, Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni ve Programcısı Dr. Ömer Madra, Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız, Kokopelli Şehirde Eş Sorumluları ve permakültür tasarımcıları Yasemin Kırkağaçlıoğluve Elif Çatıkkaşile Artemis Genel Müdürü Emel Eliipekve Artemis Çevre Yüksek Mühendisi ve Ar-Ge Direktörü Ergin Erolgibi önemli uzmanlar da konuyu farklı açılardan ele alıyor, mevcut durumu ve çözüm önerilerini konuşuyor. Finish’in su tasarrufuna dikkat çekmek için gerçekleştirdiği “Yarının Suyu” çalışmalarının elçiliğini üstelenen Özge Özpirinçci de belgeselde Özoğuz ile bugüne kadar edindiği deneyimleri paylaşıyor. Özpirinçci bu konudaki düşüncelerini “Cape Town’u ziyaret ettiğimde “Sıfır-Günü” kavramı ile yüz yüze geldim ve çok etkilendim. Aynı koşulların İstanbul’da da yaşanmaması için şimdiden farkındalık oluşturmak, bilinçlenmek ve harekete geçmek gerekiyor. Bu anlamlı projenin bir parçası olabilmek mutluluk verici.” sözleriyle ifade etti.

Etkinlik, National Geographic Avrupa ve Afrika Pazarlama Grup Başkanı Rebecca Hill ve Reckitt Benckiser Pazarlama ve Ar-Ge’den Sorumlu Yönetim Başkan Yardımcısı Fabrice Beaulieuev sahipliğinde gerçekleşti. Hill, “National Geographic olarak 131 yıldır insanlara ilham vermenin yanı sıra gezegenimizin, canlıların ve doğal kaynaklarımızın karşılaştığı risklere yönelik farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Bugünün en önemli sorunlardan biri insanlığın ve diğer ekosistemlerin devamlılığı için hayati önem taşıyan ancak giderek azalan su kaynakları. Bu kıymetli kaynağın hassas bir şekilde ele alınması ve su tüketimi konusunda dünya çapında toplumsal bir farkındalık oluşturulması önemli. National Geographic Türkiye ekibimiz ile Finish’in iş birliği yaparak hayata geçirdiği 25 Litre belgeselinin de bu odağa hizmet eden bir çalışma olduğunu ve su tasarrufu konusunda farkındalığın artıracağını düşünüyorum. Belgeselin bireysel su tasarrufu konusunda insanlara ilham vereceğine inanıyorum.” dedi.

Beaulieu ise büyük kentlerin su stresi sınırında olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Cape Town Sıfır Günü örneğindeki sorun zaman içerisinde aşıldı, ancak küresel anlamda temiz su için hemen harekete geçmezsek nelerle karşılaşabileceğimizi çok net görüyoruz. Çünkü sadece Cape Town değil, dünyanın 20 mega kentinden 14’ü su kısıtı tehdidiyle karşı karşıya ve maalesef İstanbul da bu kentlerin arasında. Temizlik ve hijyen alanlarında ürettiğimiz ürünlerimizin su ayak izine baktığımızda, yüzde 90 oranında tüketici kaynaklı olduğunu görüyoruz. Elde yıkama ya da makineye yerleştirmeden önce sudan geçirme gibi geleneksel bulaşık yıkama alışkanlıklarını terke etmenin su tasarrufu sağladığını her fırsatta vurguluyoruz. Buna ek olarak evlerde su tasarrufu yapmanın yollarını da herkese anlatmamız gerektiğine inanıyoruz. Finish markamızı National Geographic’le bir araya getiren de bu oldu. Su kısıtı hemen şimdi ele almamız gereken en önemli konulardan biri ve bu çerçevede bizimle çalışmayı kabul etmelerinden büyük onur duydum. Bu belgesel ile birlikte günde sadece 25 litre su ile yaşamak zorunda kalmasının nasıl bir deneyim olacağı hakkında eminim herkesin bir fikri olacak. Bu benzersiz projede bizimle olan tüm National Geographic ekibine çok teşekkür ederim. Umarız 25 Litre belgeseli Türkiye’deki ve tüm dünyadaki insanlar için bir ilham kaynağı olur.”

Etkinliğe katılan ve belgesele de görüşleriyle katkıda bulunan İklim Bilimci ve Bilim Yaygınlaştırıcı Prof. Dr. Levent Kurnaz“Dünya genelindeki iklim değişikliğini durdurabilmemiz mümkün olmayabilir ama elimizdeki suyu dikkatli ve doğru kullanmak kesinlikle mümkündür. Bunu sağlamak için de bulduğumuz her fırsatta suyun önemini ve doğru kullanmanın önemini herkese anlatmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Belgesel ve senaryolu anlatımı bir araya getiren “25 Litre” belgeseli, son birkaç yıldır kuraklıkla mücadele eden Cape Town’daki su kıtlığına karşı önlem olarak yerel yönetim tarafından planlanan ve kişi başı su tüketiminin günde 25 litre ile sınırlanacağı ”Sıfır Günü” uygulamasından esinlenerek kurgusal bir anlatımla bu sınırlamayı gelecekte bir dönemde Türkiye’ye uyarlıyor. Günlük su tüketim alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin geleceğimiz için ne denli büyük bir etkisi olabileceğine odaklanılıyor. Belgesel bilim insanlarından tarihçilere kadar birçok uzmanın görüşüyle öngörülen su kıtlığı sorununun kaynağının yanı sıra bu olası senaryoların gerçeğe dönüşmemesi için hem bireylere, hem de kuruluşlara düşen sorumlulukları ve çözümleri anlamaya çalışıyor. Senaryolu bölümlerde ise günlük su tüketiminin kişi başı 25 litre ile sınırlandığı İstanbul’da yaşayan genç bir doktorun ve çevresindekilerin bu durum ile değişen hayat hikayeleri ekrana geliyor.

Previous post Dyson, Sağlıklı Yaşam Odaklı Üç Yeni Ürününü Tanıttı
Next post “3 Bale” Baharı Müjdeliyor!