Okuma Süresi:1 Dakika, 29 Saniye
“Suskunluğum asaletimdendir; her lafa verilecek bir cevabım var. Ama bir lafa bakarım, laf mı diye; bir de söyleyene bakarım, adam mı diye.”
Bugün sosyal medyada en çok paylaşılan sözlerden biri olan bu ifade, sıkça Mevlânâ’ya atfedilir. Ancak hem dil özellikleri hem de üslubu incelendiğinde bu sözün Mevlânâ’ya ait olmadığı açıkça görülmektedir. Tasavvufî derinliği olan, mecazlarla örülü bir söylemden ziyade, daha çok modern dönemin gündelik öğüt kalıplarını yansıtmaktadır. Bu nedenle araştırmacılar ve uzmanlar, sözün kaynağının Mevlânâ değil; anonim halk söylemi olduğunu vurgulamaktadır.

1.Dil Uyuşmazlığı

Mevlânâ eserlerini Farsça kaleme almıştır; “suskunluğum”, “asalet” ve “adam mı diye” gibi Türkçe ifadeler 13. yüzyıl Farsçasında karşılık bulmaz.

2.Kaynak Eksikliği

Bu söz ne Mesnevi’de, ne Divân-ı Kebir’de, ne de Mevlânâ’nın bilinen herhangi bir eserinde yer almaktadır.

3.Üslup Farkı

Mevlânâ’nın üslubu derin mecazlarla ve tasavvufî öğretilerle bezenmiştir; bu söz ise daha çok gündelik bir öğüt havasındadır.

4.Modern Söyleyiş

“Adam mı diye bakarım” ifadesi, modern Türkçe konuşma diline ait bir kalıptır; klasik tasavvuf literatüründe bulunmaz.

5.Anonim Halk Sözü Özelliği

Söz, daha çok halk arasında dolaşan anonim atasözü/vecize karakteri taşımaktadır, klasik bir sufi şiir biçiminde değildir.

6.Popüler Kültürde Yayılması

İnternet ve sosyal medya çağında hızla yayılmıştır; izini sürmek mümkün olduğunda 20. yüzyıl sonrası kayıtlara rastlanır.

7.Mevlânâ’nın “Suskunluk” Yaklaşımı

Mevlânâ “suskunluğu” genelde Tanrı’ya teslimiyet ve tefekkür bağlamında işler; burada ise kişisel gurur ve sosyal duruş öne çıkmaktadır.

8.Asalet Kavramı

Mevlânâ’da “asalet” daha çok ruhsal saflık ve Allah’a yakınlık olarak yorumlanır; bu sözde ise sosyal hiyerarşi ve kişisel vakar anlamına çekilmiştir.

9.Eleştirel Tavır

“Adam mı diye bakarım” gibi küçümseyici söylem, Mevlânâ’nın kapsayıcı, hoşgörülü öğretisine ters düşmektedir.

10.Akademik Onay Yokluğu

Mevlânâ araştırmacılarının (Annmarie Schimmel, Abdülbaki Gölpınarlı vb.) hiçbirinde bu sözün atfına dair bir kayıt yoktur.
Previous post The Economist Dergisine Göre En Yaşanabilir 10 Şehir
Next post D Vitamini Eksikliğinin Anne Adayına Etkileri