Okuma Süresi:1 Dakika, 27 Saniye

Gençler bilmeyebilir, 80’ler bizler için sadece siyasi olarak değil, sanat açısından da sıkıntılı bir dönemdi. Müzik dünyası arabesk ve taverna furyasına teslim olmuş vaziyetteydi. Yılların sanat müziği sanatçıları bile o dönemde müziği bırakmak ya da arabesk ve taverna müziklerine teslim olmak zorunda kaldıklarını itiraf ediyorlardı.

Sinema sektöründe ise 70’lerin erotik komedi filmleri furyası yerini artık çocuk yaştaki arabeskçilerin acılı aşk hikayelerini anlatan bol arabeskli filmlere bırakmıştı! O dönemi anlatan ‘Arabesk’ filminin bir belgesel niteliği taşıdığını bile söyleyebiliriz.

90’larda nasıl olduysa çocuklar ve yetişkinler pistten inmek zorunda kaldılar. Çünkü, bir avuç genç sektörün markajını aşarak pop müziğe yeni bir soluk vermeyi başarmıştı. 60’larda ‘aranjman’ müzikle başlayan, 70’lerde anlamsızca ‘Türk hafif müziği’ olarak adlandırılan ‘Türk pop’ müziğinin tarih içinde yaşadığı bu evrimsel süreci hatırlatmak istememin elbette bir sebebi var!

50 yılı aşkın İnternet tarihinde insanoğlunun BBS ile başlayan çevrimiçi mesajlaşma serüveni sosyal medya ile tepe noktasına ulaştıktan sonra son yıllarda hızlı bir şekilde irtifa kaybetmeye başladı. Çünkü, sosyal ağlar artık arkadaşlık, sohbet, flört, ya da enformasyon paylaşımı gibi amaçlardan uzaklaşıp anlamsız bir self-pazarlama ve ‘kolay yoldan zengin olma’ platformlarına evrildi.

Önceki on yıllarda futbolcu, oyuncu ya da şarkıcı olma hayalleri ile şöhret ve zenginlik peşinde koşan gençlik, bu dönemde sosyal ağ fenomeni olma hayallerine düştü! Dürüst olmak gerekirse, sadece gençler değil, her yaştan insanın bu hayallere erişebilmek için bu platformlarda yapabildikleri saçmalıkları görüyor, duyuyor ve izliyoruz.

Bir süredir son dönem popüler olan Tiktok kültürünü düşünüyorum. Belki benimle aynı fikirde olmayabilirsiniz ancak Tiktok’un sosyal medyada yaşanan yozlaşmanın inebileceği en dip nokta olduğunu düşünüyorum. Tıpkı 80’lerin arabesk furyası gibi Tiktok saçmalıklarının biteceği günü beklemekten fazla yapabileceğimiz yok belki ama şairin de dediği gibi benim hâlâ umudum var…

“İnanın güzel günler göreceğiz çocuklar
Güneşli günler göreceğiz”

Previous post Mastercard’tan Paha Biçilemez Dijital Deneyimler
Next post Acer X1526AH Projektör iş ve oyun için en uygun fiyatlı çözüm