Dillerde Özgürlük: 11 Dilde “Freedom” Ne Anlama Geliyor?

Her dil, özgürlük kavramını yalnızca bir kelimeyle değil, bir dünya görüşüyle taşır. Isaiah Berlin’in negatif ve pozitif özgürlük ayrımı, bu farklılıkların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Aşağıda özgürlüğün 11 dildeki karşılıkları ve bu kavramın kültürel arka planları yer alıyor.

1. İngilizce – Freedom / Liberty

Freedom, Eski İngilizce “freodom”dan gelir. Kişisel bağımsızlık, dış müdahaleden azade olma hâlidir.
Liberty, Latince libertas kökünden gelir. Daha çok hukuki ve siyasal bağlamda kullanılır.
Anglo-Sakson gelenekte özgürlük, bireysel alanın korunması (negatif özgürlük) olarak tanımlanır. ABD Anayasası’nda “life, liberty and the pursuit of happiness” ifadesiyle somutlaşır.

2. Fransızca – Liberté

Latince “libertas”tan türetilmiştir.
Fransız Devrimi’nin üçlemesinde (“Liberté, Égalité, Fraternité”) yer alır ve devrimci bir anlam taşır.
Pozitif özgürlüğün temsilidir; halkın egemenliği, yurttaşın aktif katılımı vurgulanır.

3. Almanca – Freiheit

Eski Yüksek Almanca “vriheit” kökünden gelir; “bağımsız olma durumu” anlamındadır.
Alman düşüncesinde özgürlük, özellikle Kant’ın etkisiyle akılla özdeşleşmiştir. Ahlaki özerklik, bireysel keyfiyetten daha üstündür.
Bu nedenle Freiheit, disiplinle iç içe düşünülür.

4. Türkçe – Özgürlük / Hürriyet

Özgürlük, “öz” ve “gür” kelimelerinden türetilmiş, yapısal olarak Türkçedir.
Hürriyet, Arapça “hurr” kökünden gelir ve Osmanlı döneminde yaygındı.
Cumhuriyet sonrasında daha laik ve birey merkezli bir ifade olarak “özgürlük” öne çıkmıştır. Tanzimat’tan bugüne kadar siyasi ve kültürel mücadelelerin merkezindedir.

5. Arapça – حرية (hurriyyah)

“Hurr” kökü, “köle olmayan” anlamına gelir.
İslam öncesi Arap toplumunda “hür” olmak sosyal statüyü belirlerdi.
Modern Arap dünyasında hurriyyah, hem bireysel hakları hem de Batı karşısında ulusal bağımsızlığı temsil eder.

6. Rusça – Свобода (svoboda)

Slav kökenli bir sözcüktür; “serbestlik, bağımsızlık” anlamı taşır.
Çarlık döneminden Sovyetler’e kadar özgürlük kavramı birçok dönüşüme uğramıştır.
Sovyet ideolojisinde özgürlük, bireyci değil; kolektif sorumluluğa bağlı, sistem içi bir hak olarak tanımlanmıştır.

7. Çince – 自由 (zìyóu)

“自” (zì) = kendi, “由” (yóu) = sebep, izin. Birlikte “kendi tarafından belirlenen” anlamına gelir.
Konfüçyüsçü gelenekte bireyin özgürlüğü değil, toplumun düzeni esastır.
Modern Çin’de “özgürlük” Batı kaynaklı olup daha çok siyasal bağlamda sınırlı ve kontrollü kullanılır.

8. Japonca – 自由 (jiyū)

Çince karakterleri taşır ama Meiji Restorasyonu sonrası Batı etkisiyle bireycilik içeren yeni bir anlam kazanmıştır.
Geleneksel Japon toplumunda “özgürlük” değil, görev ve uyum makbuldür.
Bugünkü kullanımında bireysel seçimler ön planda olsa da kolektif sorumluluk vurgusu sürer.

9. İspanyolca – Libertad

Latince “libertas” kökünden gelir.
Franco diktatörlüğü döneminde bastırılmış; demokrasiye geçişle birlikte yeniden önem kazanmıştır.
Latin Amerika’da hem sömürge karşıtı bağımsızlık hareketlerinin hem de sosyal mücadelelerin temel kavramıdır.

10. İtalyanca – Libertà

Yine Latince libertas kökünden gelir.
Orta Çağ ve Rönesans’ta Floransa gibi kent devletlerinde siyasal anlamda öne çıkmıştır.
Modern İtalya’da anayasal haklar, ifade özgürlüğü ve sivil toplumun gücüyle birlikte düşünülür.

11. Farsça – Azadi (آزادی)

“Azad” kelimesinden türetilmiştir; anlamı “serbest, bağlı olmayan”dır.
Kökeni Ahameniş İmparatorluğu’na kadar gider ve tarihsel olarak hem sınıfsal hem siyasal bir ayrıcalığı ifade eder.
İran’da Azadi, 1979 devrimi, kadın hareketleri ve ifade özgürlüğü gibi birçok tarihsel dönemeçte kilit kavram olmuştur.

Exit mobile version